HATAY, Türkiye — 6 Şubat 2023'te Türkiye'nin güney ve güneydoğu illerini sarsan 7,8 büyüklüğündeki depremden dakikalar sonra Hatay Arkeoloji Müzesi Müdürü Ayşe Ersoy, dünyanın en ünlü mozaik koleksiyonlarından birine ev sahipliği yapan komplekse akın etti. Onun endişesi yalnızca sarsıntının neden olduğu hasar değildi; aynı zamanda kaos ve yıkımın ortasında, profesyonel kaçakçıların ünlü madeni para koleksiyonlarından bazılarını ve hatta mozaikleri cebe atarak trajediyi kazanca dönüştürmeye çalışırken hiç vakit kaybetmeyeceklerinden de korkuyordu.
Ersoy'un korkuları yersiz değildi. Bir adam müzenin içerideki koleksiyonları korumasına yardımcı olmak için “gönüllü” olmak istediğini söyleyerek alana geldi. Kısa saçlı, hüzünlü bakışlı küçük bir kadın olan Ersoy, olay yerinde zaten 30 güvenlik görevlisinin bulunduğunu söyleyerek blöf yaptı. Gerçekte o zamanlar yalnızca iki güvenlik görevlisi vardı, ancak Kültür Bakanlığı sonraki günlerde yakın bölgelerden korumaları yeniden tahsis etti. Daha sonra Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı (UNDP), mozaiklerin ve diğer antikaların güvenli bir şekilde saklanabilmesi ve kurtarma çalışmaları yapan bakanlık personelinin burada çalışabilmesi için müzeye konteynerler gönderdi.
Depremden bir yıl sonra, değerli parçaların özenle istiflendiği ve numaralandırıldığı konteynerler hâlâ orada ve müze bir inşaat alanı. Duvarların birçoğu hasar gördü, ek binalardan biri çöktü ve ana yapı ile zeminler güçlendiriliyor. Müzenin değerli eseri olan (ve Ersoy için Antakya'nın tarihindeki yedi önemli deprem karşısında gösterdiği güç ve dayanıklılığın simgesi olan) Geç Hitit Kralı Suppiluliuma'nın 3.000 yıllık 2 tonluk heykeli, zarar görmeden ve özenle korunuyor. kapattım, daha iyi zamanları bekliyorum. Duvarda bozulmadan kalan, M.Ö. 3. yüzyıldan kalma, elinde içki tutan ve üzerinde Antik Yunanca "Neşeli ol ve hayatın tadını çıkar" yazan bir iskelet mozaiği son derece ironik görünüyor.
İsminin açıklanmasını istemeyen yerel bir kentleşme uzmanı, müzenin normale dönmesinin en az üç yıl alacağını söyledi. Müzenin bulunduğu Hatay'ın başkenti Antakya'nın normale dönmesinin ne kadar süreceğini düşündüğü sorulduğunda omuz silkmekle yetindi ve şöyle dedi: “Bildiğimiz Antakya öldü, biz de öyle. ”