Ana içeriğe atla
Analysis

Çin’in Orta Doğu’daki rolü ve çok kutuplu dünyaya geçiş

Suudi-İran diyalogu Çin’in arabuluculuğuyla devam ederken, Körfez ülkeleri ABD ve Çin’le dengeli ilişkiler kurarak kazanım sağlayabilir.
Chinese Premier Li Keqiang (2nd-L) meets with Saudi Arabia's King Salman bin Abdulaziz Al Saud (2nd-R) at Great Hall of the People on March 17, 2017 in Beijing, China. At the invitation of President Xi Jinping, King Salman Bin Abdul-Aaziz Al-Saud of the Kingdom of Saudi Arabia will pay a state visit to China from March 15 to 18, 2017. (Photo by Lintao Zhang - Pool/Getty Images)
Oku 

DOHA — Süper güçlerin nüfuz için yarıştığı bir dünyada, Çin’in geçen ay Suudi-İran diplomatik ilişkilerini yeniden başlatan uzlaşıya aracılık etmesi ve üst düzey Suudi ve İranlı diplomatların 6 Nisan’da Pekin’de bir araya gelmesi, bölgenin girift yapısının altını çizerken diplomasiye yeni bir soluk getiriyor. 

Bu mutabakatla, Suudi koalisyon ile İran destekli Husiler arasında 2014’ten beri süren Yemen savaşının son bulmasını sağlayacak önemli bir ilk adım da atılmış olabilir. Mutabakat ayrıca Çin’le entegrasyonun ilerletilmesine, Suudi Arabistan ve İran’ın G-7’yi dengelemeye çalışan BRICS grubuna katılmasına zemin hazırlıyor. Suudi Arabistan’ın geçtiğimiz günlerde Şangay İşbirliği Örgütü’ne “diyalog ortağı” olarak katılacağını açıklaması da bu zemini pekiştiriyor.

Access the Middle East news and analysis you can trust

Join our community of Middle East readers to experience all of Al-Monitor, including 24/7 news, analyses, memos, reports and newsletters.

Subscribe

Only $100 per year.