HALEP, Suriye — Doğu Suriye’nin Deyrizor vilayetinde bulunan İran güçleri ve müttefik milisler, İsrail hava saldırılarına karşı konuşlanma düzenlerinde değişiklikler yapıyor. Birlikler yeni askeri noktalara, karargâhlara taşınıyor, silahlar saklanıyor, askeri tesis ve kışlaların çatılarından bayraklar indiriliyor. Ayrıca askeri noktaları koruma görevi daha çok yerli üyelere veriliyor. Bazı silahlı gruplar ise bulundukları noktalardan kısmen çekildiler, aileleri de başka bölgelere nakledildi.
İsrail’e atfedilen 13 Ocak’taki şiddetli bombardımanda İran güçlerinin pek çok mensubu görev yerlerinden kaçarken, Deyrizor’da düzen ve uyum içinde hareket edebilmek İranlı güçler için zorlu bir sınav hâline geliyor. Çoğunlukla İran bağlantılı grupların Suriye uyruklu mensuplarından oluşan kaçakları bulmak, hava saldırılarının ardından kışlalarına gelmeyen yerli mensupları tutuklamak amacıyla bölgedeki devriyeler de yoğunlaşmış durumda. Bu arada, bir grup subayın firar etmesine yardım etmekle suçlananlar da var.
Deyrizor’daki İran güçlerini en çok endişelendiren şey ise sayısı giderek artan firarilerin, resmi olarak Kasım 2016’da kurulan Beşinci Ordu başta olmak üzere Rusya destekli silahlı yapılara geçmesi.
Deyrizor ve doğu Suriye’deki gelişmeleri izleyen El Şark Haber Ağı’nın Genel Yayın Yönetmeni Firas Allavi Al-Monitor’a şu bilgileri aktardı: “Deyrizor’daki İran oluşumlarının onlarca üyesi 13 Ocak’taki hava saldırılarının ardından görev yerlerini terk etti ve pek çoğu Beşinci Ordu’ya katılmayı seçti. İranlı güçler firarileri bulmak için Deyrizor vilayeti çapında devriyelerini arttırıyor. Bununla yeni firarların da önünü almak istiyorlar çünkü bu olay İranlı güçleri kaygılandırıyor, nüfuzlarına doğrudan zarar veriyor. Onlarca kaçak tutuklanmış durumda ve bazıları, arkadaşlarını İran yapılarından ayrılmaya kışkırtmakla suçlanıyor.”
İranlı güçlerin Deyrizor’da yaşadığı sıkıntının Rusya’nın lehine olacağı anlaşılıyor. Rusya destekli Beşinci Ordu, firarilerin yeni adresi olarak öne çıkıyor. Rusya stratejik önem taşıyan Deyrizor vilayetinde İran’ın zararına nüfuzunu arttırma fırsatı yakalayabilir. Deyrizor, Irak sınırına yakınlığı ve petrol gibi yeraltı kaynakların bolluğu ile Rusya için önemli.
Görünen o ki Rusya, İran güçlerini hedef alan 13 Ocak’taki saldırılar daha yaşanmamışken 2020 yılının sonlarında Deyrizor’daki etkinliğini artırmak için adımlar atmaya başladı.
Allavi’ye göre “Deyrizor’da İran güçlerine yönelik saldırıların devam etmesi onları iyice zayıflatıp çökertebilir. Çünkü İran’ı savunmak adına kışlalarında ölmek istemeyen yerli mensupların çoğu kaçacaktır. Bu kişilerin hem korunmak hem para kazanmak için en iyi seçeneği ise Beşinci Ordu.”
Suriye Devrimci ve Muhalif Güçler Ulusal Koalisyonu’nun Deyrizorlu üyelerinden Şeyh Rami El Duş da Al-Monitor’a şöyle konuştu: “Deyrizor vilayetindeki İranlı güçler ve onlara bağlı milisler, hem kendilerine yönelik son saldırılar hem de Rusya’nın rekabetçi hamleleri nedeniyle buradaki nüfuz ve varlıklarına yönelik tehdit hissediyorlar.”
Halep vilayetinde yaşayan siyaset bilimci Muhammed Edib ise Al-Monitor’a şu değerlendirmede bulundu: “Deyrizor’daki İran-Rusya rekabeti durmadan yükseliyor. İran güçlerinin doğrudan hedef alındıktan sonra yaşadıkları zafiyetten Rusya’nın faydalanması şaşırtıcı değil. Rusya ayrıca bölge halkının İran güçlerine yabancılık ve korku duymasından da faydalanıyor. İnsanlar İran güçleriyle işbirliği yapmaktan, oğullarını onların saflarına göndermekten çekiniyor. Deyrizor’daki halk kesimleri Rusya’yı İran güçlerine tercih ediyorlar.”
Yine Halep vilayetinde yaşayan siyasi araştırmacı Bilal Sattuf da şu görüşleri dile getirdi: “Rusya ve İran’ın Suriye’deki ilişkileri çatışmaya değil, rekabete dayanıyor ve bu rekabet adam toplama konusunda yoğunlaşıyor. Çünkü iki tarafın nüfuz alanları çakışıyor. İki taraf da bu rekabeti idare etmek için belli araçlar kullanıyor. Nitekim Rusya, İsrail’in İran milislerine yönelik saldırılarını milislerden adam çekmek için kullanabilir. Bu, Rusya’nın doğu Suriye’deki İran nüfuzunu tamamen ortadan kaldırmak istediğini göstermez. Rusya aslında İran nüfuzunu korumaya çalışıyor ama kendi menfaatlerine hizmet edecek şekilde. Dolayısıyla doğu Suriye’deki Rusya-İran kutuplaşmasının çatışma anlamına gelmeyeceğini düşünüyorum.”
Halep vilayetindeki Uluslararası Şam Üniversitesi’nde Siyasal Bilimler Fakültesi Dekan Yardımcısı olan Ubede El Tamer ise Al-Monitor’a şöyle konuştu: “Rusya hem kendi çıkarları için hem de yeni ABD yönetimiyle ilgili sebepler nedeniyle Suriye’deki İran nüfuzunun bazı boyutlarıyla rekabet etmek isteyebilir. 2016’da [ABD eski Dışişleri Bakanı John Kerry ve Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov arasında] yapılan görüşmelerde Rusya’ya Suriye’de yeşil ışık yakılmıştı. ABD’nin rızası vardı. Ardından Rusya’nın Suriye’deki rolünü dengelemeye dönük bir dizi toplantı yapıldı. Joe Biden yönetimi aynı yaklaşımı benimserse Rusya İran’ın Suriye’deki rolünü kısıtlamaya çalışabilir. Ancak İran da nükleer meseleyle ilgili müzakere sürecini kullanarak Suriye’de ve özellikle Suriye’nin iç ve doğu kesimlerinde kazanım elde etmeye çalışabilir.”