ABD Afrika Komutanlığı, Rusya’nın Libya iç savaşında “dengeyi değiştirmek” için ülkeye savaş uçakları gönderdiğini ve bu adımın NATO için güvenlik tehdidi oluşturabileceğini söyledi.
Batı Libya’daki El Cufra hava üssünde bir Rus MiG-29 uçağının görüldüğü iddiası ilk kez geçen hafta kamuoyuna yansımıştı. Bazı uydu görüntüleri de Libya’nın doğusundaki El Hadim hava üssünün hangarlarına Rus Su-24 uçaklarının çekildiği iddialarına yol açmıştı.
AFRICOM’dan 26 Mayıs’ta yapılan açıklamada Rusya’nın savaş uçaklarını Suriye üzerinden gönderdiği ve uçakların “Rus menşeinin kamufle edilmesi” için Suriye’de yeniden boyandığı belirtildi. Açıklamaya göre uçaklar, BM destekli Trablus hükümetine karşı yürüttüğü harekâtta duraksama yaşayan Halife Hefter’in kendinden menkul Libya Ulusal Ordusu ile Wagner Grubu’nun paramiliter savaşçılarına hava desteği sağlayacak ve muhtemelen Rus pilotlar tarafından kullanılacak.
Açıklamada AFRICOM Komutanı General Stephen Townsend’in “Rusya’nın Libya’daki dengeyi kendi lehine değiştirmeye çalıştığı aşikâr” dediği belirtildi. Townsend Rusya’nın bu hamlesini, Suriye iç savaşında Cumhurbaşkanı Beşar Esad’a verdiği desteğe benzetti.
Rusya Suriye’deki müdahalesiyle Akdeniz’deki askeri konumunu sağlama almıştı.
Libya’da BM destekli Ulusal Mutabakat Hükümeti’nin merkezi Trablus’u almaya çalışan Hefter’e, Rus Wagner Grubu’nun paramiliter savaşçıları destek veriyordu ancak bu destek her zaman etkili sonuçlar vermedi.
Townsend ocak ayında Kongre’de yaptığı değerlendirmede Rusya’nın Libya’da askeri üsler edinmesi ve buraya uzun menzilli silahlar sokması hâlinde NATO için güvenlik riski oluşturacağını, ittifakın güney kanadına erişimini kısıtlayacağını belirtmişti.
26 Mayıs’taki açıklamaya göre ABD’nin Avrupa ve Afrika’daki hava kuvvetlerinin komutanı General Jeff Harrigan, Rusya’nın üs edinmesi hâlinde bunu izleyecek “bir sonraki mantıksal adımın” Rusya’nın “erişimi kapatma ve alan hâkimiyeti” amaçlarına dönük sistemleri Libya’ya konuşlandırması olacağını söylüyor.
Hefter’e destek olarak Libya’ya Rus uçaklarının geldiğini, geçen hafta hem BM destekli Ulusal Mutabakat Hükümeti’nin hem de Libya Ulusal Ordusu’nun temsilcileri dile getirdiler.
Hefter’in hava kuvvetlerini komuta eden Sakr El Caruşi 21 Mayıs’ta “Libya tarihindeki en büyük hava harekâtını” yapacaklarını ve Türkiye destekli güçlerin meşru hedef olacağını söylemişti.
Rusya’nın son hamlesi Türkiye’yi de yeni misillemelere itebilir. Ulusal Mutabakat Hükümeti’ni destekleyen Türkiye geçtiğimiz aylarda Libya’ya Suriye’den paralı askerler taşımış ve Townsend bu adımı savaşta “ciddi bir tırmanma” olarak nitelemişti.
Caruşi’nin tehditkâr açıklaması, Ulusal Mutabakat Hükümeti’ne bağlı güçlerin, Trablus’un 130 kilometre güneybatısında bulunan Vatiyye Hava Üssü’nü ele geçirmesi üzerine geldi. Üssün kaybı, Hefter güçlerinin Trablus’a doğru harekete geçtikleri Nisan 2019’dan bu yana en büyük başarısızlığı oldu.
Ulusal Mutabakat Hükümeti’ne bağlı güçler Rus yapımı seyyar bir Pantsir hava savunma sistemini ele geçirdiklerini, aynı tipten iki sistemi de imha ettiklerini iddia ettiler.
Uluslararası Af Örgütü’nde silah ve askeri operasyonlar konusunda kıdemli kriz danışmanı olan Brian Castner’e göre Rus savaş uçaklarının sahaya sürülmesi savaşta “büyük bir eskalasyon” anlamına geliyor.
Al-Monitor’a konuşan Castner, yeni MiG-29 uçaklarının Libya’daki tarafların bugüne dek kullandığı “birkaç eski MiG ve L-39 uçağından sonra çok ileri bir aşama” olduğunu söyledi. Rus uçakları Türk insansız hava araçlarını vurma kapasitesine de sahip.
Castner, “Bu Rus uçakları İdlib’de, Suriye’nin başka bölgelerinde çok sayıda sivili katlettiler. Dolayısıyla kaygımız, Trablus’un yeni bir İdlib olmaması içindir” dedi.