Ana içeriğe atla

Libya’nın Suriyeleşmesi senaryosu kime ne diyor?

Türkiye’nin Libya müdahalesini değerli bulanlar, Rusya’nın karşı denge yaratmasına paralel olarak bir Türk-Rus ortaklığının oluşmasını tehlikeli buluyor.
Smoke rises from Mitiga Airport after being attacked in Tripoli, Libya February 28, 2020. REUTERS/Ahmed Elumami - RC2O9F9S4FIK
Oku 

Türkiye’nin askeri, istihbari ve teknik desteği sayesinde kritik Vatiyye Üssü el değiştirirken hemen ardından Libya ile Suriye arasında kurulan hava köprüsü Ankara’nın hesaplarını karıştırdı. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın 20 Mayıs’ta İstanbul’da Huber Köşkü’nde yaptığı olağanüstü güvenlik zirvesinin nedeni bu ani gelişmeydi. Zirveyi değerlendiren kaynaklar “Rusya, Suriye’de olduğu gibi Libya’da da Türkiye’nin karşısına çıkar mı?” sorusunu soruyor. 

Aslında Ankara, her ne kadar Halife Hefter’in komutasındaki Libya Ulusal Ordusu’nun ana destekçileri olarak Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) ve Mısır’a parmak sallasa da Libya’da önüne çıkacak asıl gücün Rusya olacağını biliyordu. Nitekim Ulusal Mutabakat Hükümeti ile iki önemli anlaşma imzalayıp asker göndermek için meclisten tezkere geçirdikten sonra yeni süreçte kapısı çalınan ilk ülke Rusya idi. Diplomatik olarak Ulusal Mutabakat Hükümeti ile temasta kalsa da özel harp şirketi Wagner eliyle Tobruk merkezli doğu güçlerini destekleyen Rusya, 14 Ocak’ta Hefter’i Moskova’ya davet etmiş ama Türk-Rus müzakerelerinden çıkan mutabakatı generale imzalatamamıştı. Hefter’in başına buyruk tavrı Rus rolüne gölge düşürürken 19 Ocak’taki Berlin konferansı önem kazanmıştı.

Access the Middle East news and analysis you can trust

Join our community of Middle East readers to experience all of Al-Monitor, including 24/7 news, analyses, memos, reports and newsletters.

Subscribe

Only $100 per year.