Hamas’la El Fetih arasında uzlaşı ihtimalinin konuşulması Filistin halkını artık eskisi gibi heyecanlandırmıyor. Mısır’ın arabuluculuğunda 12 Ekim 2017’de Kahire’de imzalanan uzlaşı anlaşması El Fetih yönetimindeki Batı Şeria’da ve Hamas yönetimindeki Gazze Şeridi’nde heyecanla karşılanmıştı ama bu heyecan fazla sürmedi. Anlaşmanın üzerinden neredeyse bir yıl geçti ve bu sürede iki tarafın arası iyice açıldı. Kâğıt üzerinde kalan bu anlaşmanın hayata geçeceğine dair haberler sosyal medyada alaycı yorumlarla karşılanıyor. Yorumlarda “yalan haber endüstrisine” dair espriler yapılıyor Filistinli gazeteci ve siyasilerin sırf can sıkıntısından “balon uçurduğu” söyleniyor.
Ancak Al-Monitor’a konuşan bir Filistinli güvenlik yetkilisine göre işler bu kez farklı görünüyor. Kimliğinin açıklanmamasını isteyen yetkili, “Uzlaşı hiçbir zaman bu kadar yakın görünmemişti” diyor. Yetkiliye göre taraflar en önemli anlaşmazlık olan Gazze’deki güvenlik güçlerinin kontrolü ve Hamas’ın askeri kanadının silahsızlandırılması konusunda Mısır tarafından önerilen bir çözümde sona yaklaşıyor.
Bu girişimin perde arkasında yardımcı oyuncu konumunda olan İsrail, Gazze Şeridi’nde sükûneti sağlama potansiyelinden dolayı El Fetih-Hamas uzlaşısını ilk kez kendi menfaati lehine görüyor. Kaynağa göre “Mısırlılar, İsrail’in işin içinde olmadığı, prensipte onay vermediği hiçbir plan oluşturmuyor, hiçbir adım atmıyor. İsrail tüm detaylar hakkında bilgilendiriliyor.”
Kaynağa göre Mısır’ın önerisi Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas’a bağlı güçlerin Gazze-İsrail sınırına konuşlanmasını öngörüyor. Kaynak, “Ne de olsa Abbas Filistin silahlı kuvvetlerinin başkomutanı” diyor. Her bir detayı takip eden Abbas kendisine bağlı güçlerin Gazze sınırına pürüzsüz ve güvenli bir şekilde konuşlanması için anlaşmanın İsrail’den onay alması gerektiğini biliyor. Filistin Yönetimi’ne bağlı polis birliklerinin silahlarıyla birlikte, göreve hazır bir şekilde Batı Şeria’dan Gazze’ye ulaşması için İsrail’den geçmesi gerekiyor.
Savunma kabinesinde görüşülen alternatifler düşünüldüğünde Filistinli güçlerin birleşmesi İsrail güvenlik yetkilileri tarafından makul bir seçenek olarak görülüyor. Sınıra Filistin Yönetimi’ne bağlı güçlerin konuşlanması İsrail tarafına yanan uçurtmalar gönderen, protesto gösterileri için toplanan insanları sınırdan uzaklaştıracak. Bu birimlerin göreve başlamasıyla İsrail, Gazze’de olup bitenlerden Abbas’ı sorumlu tutacak. Hamas’la temaslarda mesaj iletmek veya herhangi bir mutabakata varmak için aracılar gerekirken Filistin Yönetimi ile İsrail güvenlik yetkilileri arasında direkt ve etkili temaslar var.
Burada şunun altını çizmekte fayda var: ABD büyükelçiliğinin mayısta Kudüs’e taşınması üzerine Filistin Yönetimi ile İsrail arasındaki gerilim tavan yapmış olsa da ve Abbas hem Batı Şeria’da hem de Gazze’de giderek artan eleştiri oklarına hedef olsa da İsrail ile Batı Şeria’daki güvenlik koordinasyonu devam ediyor. Ancak Mısır’ın önerisi kabul edilir ve Filistin Yönetimi’ne bağlı güçler sınırda göreve başlarsa bu, güvenlik koordinasyonunun Gazze’de de geçerli olacağı anlamına gelmiyor.
Nisan 2014’te Filistin tarafında uzlaşı ihtimali doğduğunda İsrail Başbakanı Benjamin Netanyahu Filistinlilerle barış görüşmelerini terk etmişti. El Fetih’le Hamas’ın birlik hükümeti kurmasına daha önce şiddetle karşı çıkan İsrail, yine birlik hükümeti kurulmasına dayalı olan mevcut Mısır önerisini kendi güvenlik menfaatlerine hizmet eden olumlu bir çözüm olarak görüyor. Zira üst düzey İsrailli yetkililer, Gazze’deki durumun vahim bir hal aldığı ve olası bir insani felaketin geniş çaplı silahlı çatışmaya yol açacağı konusunda sık sık uyarıda bulunuyor.
El Fetih-Hamas temaslarını yürüten Mısır istihbaratı yöneticileri yeni istihbarat şefi Abbas Kamil’in girişimi olan son çözüm planını, görüşmelerde alınan mesafeyi konuşmaktan imtina ediyor. Ancak görünen o ki anlaşma sağlanır sağlanmaz Filistin Yönetimi’ne bağlı güçlerin olabildiğince hızlı şekilde Gazze’ye girmesiyle El Fetih-Hamas ilişkilerinde yeni bir dönem başlayacak. İki hareket arasında 10 yılı aşkındır süren çatlağın Filistin tarafında iki rakip, çatışan oluşum yaratmasının ardından El Fetih ve Hamas yeni bir aşamaya geçecek. Anlaşmaya varıldığı takdirde uygulama safhası günler veya haftalar içinde başlayacak. Zaman mefhumu önemli. Tarafların tutum değiştirmesine fırsat vermemek için anlaşmanın hızla hayata geçmesi gerekiyor.
Silahlı kanat dâhil Hamas yönetimi önerilen yol haritasını kabul etmiş durumda. Hamas lideri İsmail Haniye bunu 19 Temmuz’da kamuoyuna duyurdu. Hamas’ın başka seçeneği yok. Mısır ağır baskı uyguluyor, İsrail’le gerilim artıyor ve çatışmalar giderek sıklaşıyor. Hamas rakibi El Fetih’le uzlaşmayı kabul etmezse İsrail’le yeni bir savaş an meselesi olur.
Öte yandan Mısır’ın baskısı “uzlaşma retçisi” olarak görülen Abbas üzerinde yoğunlaşıyor. Görünen o ki Abbas da artık Hamas’la uzlaşının acil bir ihtiyaç olduğu düşüncesini kanıksıyor. Anlaşmayla birlikte Filistin Yönetimi Gazze’de ekonomik konuları ve vergi toplanmasını da denetleyebilecek. Dünyanın en yüksek işsizlik oranlarından birine sahip olan Gazze’de vergi toplamak imkânsız bir iş gibi görünüyor ama bu nokta başka bir nedenle bilerek flu tutuluyor. Gazze’deki mali kontrolün Filistin Yönetimi’ne devri ile Gazze’nin rehabilitasyonu için ileride yapılacak çalışmalarda Abbas’ın aktif katılımının sağlanması amaçlanıyor. Körfez devletlerinden onlarca, belki yüzlerce milyon dolar gelecek ve bu paranın nasıl harcanacağı Filistin Yönetimi’ne bağlı görevlilerin denetiminde olacak. Siyasi sahnedeki hiçbir oyuncu Gazze’deki 2 milyon insanın yaşam koşullarını iyileştirmeye ayrılacak fonlarda Hamas’ın kontrol sahibi olmasını istemiyor.
Uzlaşı girişiminin akıbeti günler, en fazla haftalar içinde belli olacak. Abbas kendisine veya halefine Batı Şeria ve Gazze’deki tüm Filistin güvenlik güçleri üzerinde kontrol imkânı verecek bir takvim istiyor. Önerilen çözüm bu kontrolün sahadaki gelişmelere bağlı olarak kademeli şekilde gerçekleşmesini sağlıyor. Gerçek şu ki Abbas’ın da fazla seçeneği yok. İsrail’in yardımcı oyuncu olduğu Mısır planının kabulü en olağan seçenek. Abbas “hayır” diyecek olursa siyaset sahnesinden çekilir ve Filistin halkını birleştirme fırsatını geri çeviren, izlediği politikayla Filistin halkına büyük bedel ödeten bir lider olarak anılır.
Uzlaşmak hem Hamas hem El Fetih için son bir çıkış yolu gibi görünüyor. İsrail ve Mısır iki yönden bastırıyor ve tarafların içine düştükleri bataktan çıkmasına yardımcı oluyor.