HALEP, Suriye — Suriye’nin muhtelif kentlerinden kaçarak başta Azez olmak üzere Halep’in kuzey kırsalındaki sığınmacı kamplarına yerleşen Suriyeliler ağır kış şartlarına rağmen yaşamlarını sürdürmeye çalışıyorlar. Uluslararası kuruluşlar Suriye-Türkiye sınırındaki denetimsiz kamplara yardım sağlamaya yanaşmadığı için bu kamplarda ısıtma sistemi bulunmuyor.
Geçen aylarda Rakka, Deyrizor ve Hama’nın doğu kırsalında yaşanan çatışmalardan kaçan binlerce insan da bu kamplara akın etti. Halep’in kuzey kırsalı diğer bölgelere nazaran görece güvenli olsa da bölgedeki kamplarda tüm sığınmacıları barındırabilecek kadar yer yok.
Bu nedenle pek çok insan tam teşekkülü kampların yakınlarındaki tarım arazilerine yerleşiyor. Bu arazilere temel yaşamsal ihtiyaçları karşılamaktan yoksun, denetimsiz kamplar kuruluyor.
Bölgede çalışan aktivistlerin kasım ayında yaptığı bir araştırmaya göre Halep’in kuzey kırsalında 13 tam teşekküllü kampta 109 bin 849 insan, bunların yakınlarındaki 23 denetimsiz kampta ise 61 bin 813 insan yaşıyor.
Bölgedeki tam teşekküllü kamplar, 2012’nin ortalarında başlayan çatışmalardan kaçan sığınmacılar için Katar merkezli RAF Vakfı ile Türkiye merkezli İHH İnsani Yardım Vakfı da dâhil bir dizi uluslararası kuruluşun desteğiyle kurulmuştu. Ancak etrafı çitle çevrili kamplarda yalnızca belirli sayıda insanın kalmasına izin veriliyor ve kamplara giriş-çıkışlar sadece yetkililer tarafından kontrol edilen ana kapıdan yapılıyor.
Tam teşekküllü kamplarda yer kalmaması sığınmacıları yerel halkın da yardımıyla denetimsiz ve düzensiz kamplar kurmaya sevk etti. Bu kampların idaresinde yerel ilçe meclislerinin üyeleri de görev alıyor.
Suriye-Türkiye sınırı ile Azez arasındaki bölgede kurulan ve 510 sığınmacı aileye ev sahipliği yapan Yazı Bağ kampı da bunların bir örneği. Su, elektrik ve gıda dağıtımı gibi temel hizmetlerden yoksun olan kampta ne çocuklar için eğitim ne de hasta ve yaşlılar için sağlık hizmeti verilebiliyor.
Altı kişilik ailesiyle dört aydır Yazı Bağ Kampı’nda yaşayan Rakkalı Ebu Ömer El Rakkavi koşulları Al-Monitor’a şöyle anlatıyor: “Gidecek başka yer mi var? Rakka’dan dört ay önce ev hava saldırısında yıkılınca ayrıldık. Burada bütün aile tek bir çadırda yaşıyoruz. Yakınlardaki köylerde bir ev tutayım desem kirası aylık en az 150 dolar. Benim de bunu karşılayacak durumum yok. Zaten savaş yüzünden işsiz kalmışım. Yapacak tek şey sabredip burada beklemek. Bir de soğuk çadırda, battaniyelerin altında kendimizi mümkün olabildiğince sıcak tutmak. Geceleri daha sıcak olsun diye battaniyelerin altına girip yan yana oturuyoruz.”
Yerel ve uluslararası insani yardım kuruluşlarından destek alamayan sığınmacılar kendi başlarının çaresine bakmak zorunda kalıyorlar. Hiçbir istihdam olanağının olmadığı bölgede, açık arazide hayatta kalmaya çalışıyorlar.
Bu koşullara tanık olan İhtimlat köyü yerel meclisi başkanı Ahmet Sami 4 Aralık’ta yerel ve uluslararası kuruluşları denetimsiz kamplara da gıda ve elektrik yardımı yapmaya çağırdı.
Yazı Bağ Kampı’nın idarecilerinden Halit Marimini de Al-Monitor’a şu bilgileri verdi: “Halep’in kuzey kırsalındaki kamplar çetin bir arazi üstüne kurulmuş durumdalar. Yağmur yağdığı zaman araçların kamplara ulaşması daha da güçleşiyor. İçme suyu tanklarla taşındığı için böyle zamanlarda civardaki köylerden kamplara içme suyu götürülemiyor. Bu da büyük bir içme suyu sıkıntısı yaratıyor. (...) Isıtıcılar olmadan bu yaşadıkları çadırların kara kış şartlarında onları koruması mümkün değil. Bazıları çevredeki çiftliklerden ağaç kesip ateş yakarak ısınmaya çalışıyor ama arazi sahipleri bazen ağaçların kesilmesine de izin vermiyor. Burada insanlar hayatta kalmak için çırpınıyorlar. Bazı günler sadece bir ekmek ve patatesle karınlarını doyurabiliyorlar. Yani bu kamplarda yaşayan insanların çilesini anlatmaya sözcükler yetmez. Sanki Taş Devri’nde yaşıyorlar. Şu an bu kamplara hiçbir insani kuruluş yardım etmiyor. Bir tek Türk Diyanet Vakfı var ama onlar da ara ara bir miktar yardım gönderiyorlar. O yardım da burada yaşayan 510 ailenin yüzde 2’sinin ihtiyaçlarını karşılamaya bile yetmiyor.”
Yerel ve uluslararası kuruluşlardan ivedilikle duruma müdahale etmesini isteyen Marimini, kamplarda yaşayan insanların haline tanıklık etmeleri, yaşanan ısınma, gıda, su ve sağlık sorunlarını bizzat görmeleri için yetkilileri bölgeye çağırıyor.
Halep’in kuzey kırsalındaki kamplarda yaşayan sığınmacılar yetkililer tarafından yapılan çağrılara kulak verilmesini ümit ediyor. Geçen yıl birçok çocuk ve yaşlının soğuktan öldüğü kış aylarının ardından bu kış da benzer bir felaket göz göre göre yaklaşıyor.