Demokrasi ipi kopuyor mu?
Her siyasi gelişme Türkiye’de otoriterliğin dozunu artırıyor. Kürt siyasetçilerin tutuklanması, muhalif gazetelerin basılması, yeni ve kalıcı bir düzenin ilk işaretleri olarak görülebilir.
![TURKEY-SECURITY/KURDS Police detain Sebahat Tuncel, co-chair of the pro-Kurdish Democratic Regions Party (DBP), during a protest against the arrest of Kurdish lawmakers, in the southeastern city of Diyarbakir, Turkey, November 4, 2016. REUTERS/Sertac Kayar - RTX2RWQJ](/sites/default/files/styles/article_hero_medium/public/almpics/2016/11/RTX2RWQJ.jpg/RTX2RWQJ.jpg?h=f7822858&itok=OcbGS_z_)
Türkiye’deki siyasi tablo her geçen gün akla ülke bir askeri darbe mi savuşturdu mu yoksa aksine bir askeri darbe mi yaşadı sorusunu getiriyor. Bu sorunun sorulmasına yol açan üç dizi gelişmeye tanık olunuyor.
İlki muhalefetin tasfiyesi. 15 Temmuz darbe girişimi sonrası başlatılan adli ve idari takibatların sadece darbecileri değil, artan oranda tüm basını, muhalefeti ve Kürt hareketini hedef aldığı artık tüm kanıtlarıyla ortada. Çeşitli eğilimlerden muhalif yazar ve entelektüeller keyfi ve sudan nedenlerle tutuklu. Kürt hareketinin temsilcisi DBP’nin yönettiği belediyelerden 24’ünde seçilmiş belediye başkanları görevlerinden alınmış, yerlerine devlet memurları atanmış durumda.