İZMİR -- Mültecilerin Avrupa hayallerinin başlangıç noktası olan Ege Denizi’nin karşılıklı iki kıyısındaki Midilli ve İzmir’de mülteciler için mezarlıklar yapıldı. Bir tarlanın mülteciler mezarlığına dönüştürüldüğü Midilli’deki alan öyle doldu ki geçtiğimiz aylarda yerine bir yenisi daha açıldı. İzmir’de mülteciler mezarlığına dönüştürülen kimsesizler mezarlığında ise üstünde sadece rakamların olduğu tahta levhalar göze çarpıyor.
İzmir Türkiye ile Avrupa Birliği arasında mültecilerin geri kabulüne ilişkin anlaşma yapılmadan hemen önce mültecilerin uğrak noktalarından biriydi. Kentin tüm parklarında gazete kâğıtları üzerinde uyuyan, bir parça ekmekle çocuklarını doyurmaya çalışan Suriyeli aileleri görmek mümkündü. Kentte Suriyeli mülteciler için ufak çapta bir kaçak sanayi bile kurulduğu söylenebilir. Keza dalgalara dayanabilmesi mümkün olmayan kalitesiz botlar için kaçak imalathaneler de içlerindeki malzemenin ağırlaşarak insanı daha da suya batmasına neden olacak can yeleklerinin yapıldığı merdiven altı atölyeler de kentin dört bir yanına dağılmıştı. Bu kentin işlek caddelerinde yürürken mültecilerin Ege Denizi’nden geçerken kullanacakları malzemelerin satıldığı dükkânları görebiliyordunuz. İzmir aynı zamanda Suriyeli dilenci çocukların dört bir yana dağıldığı, hatta bir esnafın bir çocuğu bu nedenle yerden yere vurduğu, mülteciler için ev kiralarının artırıldığı bir kentti.