Bir zamanlar Pers İmparatorluğu’nun başkentiydi. Bugün ise İran’ın merkezinde bir metropol. Dünyanın en güzel mimari yapılarından bazıları hâlâ bu şehirde. Muhteşem mozaik kubbeleri, uzun minareleri, görkemli sarayları ve camileriyle İsfahan, “Nesf-i Cihan” yani “Dünyanın Yarısı” sıfatını alan bir şehir. İranlılar kente bu unvanı vermiş ama yabancı ziyaretçiler de hayranlıklarını ifade etmekten geri durmuyor.
Kentin her ziyaretçinin gözüne çarpan özelliklerinden biri İsfahan’ın içinden geçen Zayende Nehri üzerindeki efsanevi köprüler. Bu köprülerin en eskisi Pol-e-Şehristan. “Pol” Farsçada köprü anlamına geliyor. Sasaniler devrinde (3.-7. yüzyıl) inşa edilen, Büveyhi ve Selçuklu dönemlerinde onarımdan geçen köprü, kentin doğusundaki tarihi Cey bölgesinde bulunuyor. Eskiden köy olan kuzeydeki Şehristan ile güneydeki tarım arazilerini birbirine bağlayan köprü, bugün ayaklarının altındaki tarihi fark etmeden her gün köprüden geçen yayaları İsfahan’daki fuar alanına götürüyor.