“İslamileşme” Ak Parti’nin iktidara geldiği 2002’den bu yana Türk medyasında en sık rastlanan temalardan biri olageldi. Bu tema Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın giderek otoriterleşen ve İslamcılaşan söylemi nedeniyle son iki yıldır daha sık anılır oldu ve daha çok geçerlilik kazandı. Sık sık Türkiye’nin “ikinci bir İran” olup olmayacağı sorgulanırken, çoğu yorumcu Türkiye’nin en azından daha çok “muhafazakarlaştığı”na kesin gözüyle bakıyor. Hollanda’daki Radboud Üniversitesi’nde din sosyolojisi üzerine çalışan doktor adayı Volkan Ertit ise şiddetle bunun tam tersini savunuyor.
Ertit, “Endişeli Muhafazakarlar: Dinden Uzaklaşan Türkiye” isimli yeni kitabında Türkiye toplumunda dinin gücünün aslında giderek azaldığını savunan pek çok veriyle çıkıyor karşımıza. Ertit’e göre “toplumun sekülerleşmesi, bireyin inandığı kutsalların günlük yaşama etkisinin azalması” anlamına geliyor. Bu açıdan Türkiye’nin kesinlikle sekülerleşme yolunda ilerlediğini savunuyor Ertit. Çünkü ona göre eğilim İslamlaşma yönünde olsaydı, Türkiye’de yaşanacaklar şöyle olurdu: