2005 yılında Türkiye'de ilk defa “Ermeni konferansı” yapılmaya girişildiğinde bütün ülke çapında büyük bir gerginlik yaşanmıştı. Dönemin Adalet Bakanı Cemil Çiçek konferansı düzenleyenlerin “Türkiye’yi arkadan hançerlediğini” söylemiş, ana muhalefet partisi olan Cumhuriyet Halk Partisi milletvekili Şükrü Elekdağ Mecliste yaptığı konuşmada konferansı düzenleyenleri “vatana ihanet” etmekle suçlamıştı. Yoğun baskılar sonucunda Boğaziçi Üniversitesi konferansı düzenlemekten vazgeçmiş, konferans ancak özel bir üniversite olan Bilgi Üniversitesinde yapılabilmişti. Ancak tepkiler bununla da kalmamış, konferansa katılanlar öfkeli göstericilerin tehditkâr sataşmalarına maruz kalmışlar ve konferans zor bela tamamlanabilmişti.
Aradan geçen zaman zarfında Türkiye'de atmosfer ciddi bir şekilde değişti. 1915’de meydana gelen Ermeni soykırımı 24 Nisan günlerinde anılmaya başlandı; konuya ilişkin onlarca kitap çıktı ve köşe yazılarında, televizyon programlarında 1915’e sık sık atıfta bulunuluyor. Hükümet Türkiye'nin bildik resmi tezlerini savunmaya devam etse de, 1915 Türkiye'de konuşulabilir bir konu haline geldi.