Türklerin gündelik lisanında “bir büyük”, damıtık bir alkollü içki olan rakının 70 cl’lik şişesine verilen addır. “Bir büyük”ün hikâyesi siyasal İslam’ın devlete egemen olması sonucunda Türkiye’nin maruz kaldığı dinsel muhafazakâr dönüşümü, laik kesimlerin buna karşı direncini, bu eksende ayrışan toplum kesimleri arasındaki gerilimi anlatır. Bunları öğrenmek için “bir büyük”ten içmeniz gerekmez. O şişeyi ve içindekini doğru okumanız yeterlidir. Okumak da rakının ne olduğunu bilmekten başlar. Türk Gıda Kodeksi’ne göre rakı, Türkiye topraklarında yetişen üzüm ile anasondan yapılır ve ayrıca tarihsel bakır imbik teknolojisine dayanan özgün bir üretim biçimiyle kendisini diğer damıtık alkollü içkilerden ayırt eder.
Bu resmi tanım, rakıyı Türklerin yerli ve milli alkollü içkisi olarak konumlandırıyor. Türkler, “meze” denilen çeşitli yerel yiyeceklerle donatıp, etrafında dostlarıyla bir araya gelerek anı ve fikir teati ettikleri yemek masalarını bu içkiyle tarif eder ve adına “rakı sofrası” derler. Rakı kültürü üretim aşamasından başlar, adını taşıyan sofrada mezeler eşliğinde tüketilirken zenginleşir... Ama her alkollü içki gibi rakının da sağlığa zararlı olduğunu elbette belirtmek gerekir.