Türkiye, Doğu Akdeniz’deki kavgalarla ilişkilendirdiği Libya siyasetinde hedeflerini aşağıya çekmek zorunda kaldığı bir süreç yaşıyor. Daha gerçekçi değerlendirmeleri dayatan bu süreç bazı beklentilerin karşılanması halinde Mısır’ın Libya’daki rolünü kabullenmeyi, hatta bu ülkeyle ilişkileri normalleştirmenin zeminini hazırlamayı da içeriyor.
Mısır, Türkiye kadar olmasa da bir tarafın lehine ağırlık koyarken Trablus-Mısrata ve Bingazi-Tobruk merkezli hasım güçler arasında arabulucu olmayı başarıyor. Askeri, milis ve istihbarat unsurlarıyla Trablus lehine savaşa giren Ankara’nın keskin pozisyonu, yapabileceklerini, müttefiklerini etkileme çabasıyla sınırlıyor. Ankara’nın desteği ile Trablus’ta ayakta kalmayı başaran Ulusal Mutabakat Hükümeti (UMH) bileşenleri arasında hesaplaşmaya varan keskin rekabet de Türkiye’nin çözüm sürecinde korumayı umduğu çıkarlarını tehlikeye atıyor.