TEL AVİV — İsrail Başbakanı Benjamin Netanyahu’ya yakın isimler, Suudi Arabistan’ın normalleşmek için öne sürdüğü bir koşula — ABD yardımıyla Suudi topraklarında sivil bir nükleer programın başlatılmasına — Netanyahu’nun evet diyeceğini ima etmeye başladılar. Ancak bu ihtimal, İsrail’de pek çok güvenlik yetkilisi ile nükleer enerji uzmanını derinden kaygılandırıyor.
Netanyahu, Suudiler ile yapılacak bir barış anlaşmasının avantajlarını överken böyle bir talepten hiç bahsetmemiş, stratejik ve ekonomik kazanımlara odaklanmıştı. Geçtiğimiz günlerde Ulusal Güvenlik Konseyi Direktörü Tzachi Hanegbi’ye, ABD destekli bir Suudi uranyum zenginleştirme programına İsrail’in nasıl bakacağı soruldu. Hanegbi, "Amerikalılara güveniyoruz" diyerek muğlak bir cevap verdi. Bu, İsrail'in, ABD'nin İran'la nükleer anlaşmaya varma çabalarına yönelik sert itirazlarını da baltalayabilecek bir tutum.
Netanyahu kamuoyu önünde sessiz kalırken, Washington’la Riyad arasında hazırlanmakta olan plana destek vermesi için İsrail Atom Enerjisi Komisyonu'na, özellikle de komisyon başkanı emekli Tuğgeneral Moşe Edri'ye yoğun baskı uyguluyor. Kanal 12 ve 13’ün haberlerine göre Edri ve Mossad Başkanı David Barnea planın olası onayını ABD tarafıyla görüşmek üzere Netanyahu tarafından görevlendirdi.
İsrail’deki nükleer uzmanların çoğu bu fikre karşı çıkıyor. Eski üst düzey güvenlik yetkilileri ve Atom Enerjisi Komisyonu’nun eski üyelerinden oluşan bir grup, Suudi Arabistan’da uranyum zenginleştirmenin tehlikelerini anlatan bir dokümanı kısa süre önce Komisyon'a sundu.