Türkiye, Suriyeli mültecilerin dönüşünü teşvik etmek için başlattığı projeler kapsamında Suriye’nin kuzeybatısındaki İdlib vilayetinde 60 binden fazla briket evin yapımını geçtiğimiz günlerde tamamladı.
Türkiye İçişleri Bakanı Süleyman Soylu 6 Ağustos’taki Twitter mesajında mültecilerin “onurlu, gönüllü ve güvenli geri dönüşü” için İdlib'te 62 bin 145 briket evin tamamlandığını duyurdu. Yıl sonuna kadar hedefin 100 bin 603 briket ev olduğunu belirten Soylu, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın talimatıyla Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı (AFAD) koordinasyonunda ve sivil toplum kuruluşlarının desteğiyle bu hedefin tamamlanacağı umudunu dile getirdi. Bakan, İdlib’in kuzeyinde Sarmada kenti yakınlarındaki Kamuna kampında inşa edilen evlerin görüntüsünü paylaştı.
3 Mayıs’ta, İdlib'de yerinden edilen insanlar için AFAD koordinasyonunda inşa edilen ilk briket evlerin anahtar teslim töreninde konuşan Erdoğan, 1 milyon Suriyeli mültecinin gönüllü geri dönüşünü sağlayacak yeni bir projenin hazırlandığını duyurdu. Törene video mesajla katılan Erdoğan, yerli ve uluslararası sivil toplum kuruluşlarından destek alınacağını, kuzey Suriye’de 13 ayrı bölgeyi kapsayan projede konutların yanı sıra çeşitli hizmet tesislerinin olacağını vurguladı.
Ardından 18 Haziran’da İçişleri Bakanı Soylu Rakka vilayetinin kuzeyindeki Tel Abyad kentine gitti ve burada yapılacak konutlar için proje çalışmasının tamamlandığını belirtti. Türkiye’nin Cerablus, El Bab, Tel Abyad ve Resulayn’daki 13 bölgede alışveriş merkezleri, okullar, sosyal ve sağlık tesisleri de içeren 240 bin konutluk bir proje yürüttüğünü anımsatan Soylu, Tel Abyad’daki birinci etapta yaklaşık bin 200 dönümlük bir arazi üzerinde 10 bin konut planlandığını ve yaklaşık 64 bin kişinin burada oturabileceğini kaydetti. Evlerin 60, 80 ve 100 metrekare olacağını söyleyen Soylu, “Buraların tamamı dış kaynaklar ve [uluslararası] sivil toplum kuruluşları sayesinde gerçekleştirilecektir. Biz planlamasını ve koordinasyonunu yapıyoruz” dedi.
Türkiye’de AKP iktidarını sarmalayan siyasi belirsizlikle birlikte Suriyeli sığınmacıların akıbeti de müphem bir hal aldı. Bu belirsizlik, Türkiye’de artan nefret söylemleri ve ırkçılığa maruz kalan mültecilerin korku ve endişelerini derinleştirdi.
Erdoğan 9 Mayıs’ta İstanbul’da yaptığı konuşmada muhalefetin mültecileri geri göndermekten bahsettiğini anımsatarak, “Kendileri arzu ettikleri zaman vatanlarına dönebilirler ama biz onları asla bu topraklardan kovmayacağız. Bizim kapımız açık, onlara ev sahipliğimizi yapmaya devam edeceğiz” demişti.
Erdoğan’ın bu sözlerinden kısa süre sonra Türk hükümeti mültecilere yönelik yeni bir tutum benimsedi ve bu da Türkiye’de yaşayan Suriyelilerin kaygılarını daha da artırdı.
İstanbul’da yaşayan Suriyeli mülteci Muhammed Ala El Said Al-Monitor’a şöyle konuştu: “Sürekli Suriye’ye sınırdışı edilmekten korkuyoruz. Türkiye’de mülteci karşıtı söylemlerin artması endişe verici. Pek çoğumuzun belgeleri yok ve yasal olarak burada kalamıyoruz. Ama ben kuzeybatı Suriye’ye dönemem. Orası güvenli değil, işsizlik çok fazla ve yaşam koşulları son derece kötü.”
Said şöyle devam etti: “Yedi yıldır burada yaşıyorum ve hiçbir suç işlemedim. Ama bu [Türkler için] hiçbir anlam ifade etmiyor, sırf Suriyeli olduğumdan dolayı. Sırf bir Türk’e karşı şikâyette bulundukları için hemen sınırdışı edilen pek çok Suriyeli biliyorum. Türkler bize hakaret ediyor ama biz bir şey yapamıyoruz çünkü bizi geri gönderiyorlar.”
Suriye İnsan Hakları Ağı’nın kurucu başkanı Fadıl Abdül Gani’ye göre Suriyeliler ülkelerine gönüllü olarak değil, onları gitmeye zorlayan kısıtlayıcı uygulamalar sonucunda yahut da para veya hapis cezası gerektiren suçlar işledikten sonra dönüyorlar.
Al-Monitor’a konuşan Abdül Gani, Türk hükümetinin sınırdışı kararları devam ederken Suriye’ye gönderilecek 1 milyon kişinin nasıl belirleneceğini sorguladı ve ekledi: “Geri gönderilecek pek çok Suriyeli sivilin hayatı tehlikeye girer çünkü Suriye’nin bu bölgesi halen güvenli değil ve bu kadar çok insanı kabul etmeye hazır değil.”
Mültecilerin dönüşü konuşulmaya başlayınca kuzeybatı Suriye’de muhaliflerin kontrolünde olan bölgelerde emlak fiyatları anında yükselişe geçti. Konut talebindeki artışla birlikte bölgedeki inşaat projeleri de çoğaldı.
Gayrimenkul yatırımcısı Mustafa El Rac Al-Monitor’a şu bilgiler verdi: “Ekonomik sıkıntılar nedeniyle kuzey Suriye’de emlak piyasası durgundu. Ancak mültecilerin dönüşü konuşulmaya başlayınca, Türkiye’nin projesinde yer alan bölgelerde gayrimenkul talebinde yüzde 25, konut projelerinde de yüzde 20 artış oldu.”
Dönüş projesi hayata geçtiğinde şehir merkezlerinde ev alamaz duruma gelmekten korkan pek çok insanın şimdiden konut edinmek istediğini belirten Rac, “Ayrıca, pek çok aile uzak yerlerde değil şehirlerde yaşamayı tercih ediyor. Suriyeli mülteciler dönmeye başlarsa kuzey Suriye’deki emlak piyasasında büyük bir patlama olur” dedi.
Türkiye’nin Gaziantep ilinde yaşayan Suriyeli mülteci Yasin El Harh da Al-Monitor’a şöyle konuştu: “Avrupa’da yaşayan akrabalarımı arayıp kuzey Suriye’de ev alabilmek için para yardımı istedim. Sınırdışı edilirsek başımı sokacak bir evim olsun. Suriye rejiminin kontrolünde olan İdlib kırsalındaki memleketim Maret El Numan’a dönmek zorunda kalmak ya da kampta veya ücra bir bölgede yaşamak istemiyorum. Ama gücüm El Bab’ta bir konut almaya yetecek mi bilmiyorum. Fiyatlar 7 bin 500 ila 10 bin dolar arasında. Elimdeki para bu miktarın yarısı bile değil."