Batı Şeria’nın Ramallah kentinde hava bugünlerde karamsar ve kasvetli. ABD Başkanı Donald Trump’ın İsrail hükümetinin tarafını tutmaya karar vermesi ve görünüşe göre bunu daha çok iç siyaset saiki ile yapması tüm diplomatik kapıları kapatmış görünüyor. Avrupa Birliği ABD tarafından görece tecrit edilmiş durumda ve daha ziyade Brexit sonrası kendi içindeki uyumla meşgul. ABD’nin Kudüs kararının Birleşmiş Milletler Genel Kurulu’nda ezici bir çoğunlukla reddedilmesi somut bir sonuç doğurmadı. Diplomatik süreç umutsuzca tıkanmış durumda.
Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas’a yakın üst düzey bir FKÖ kaynağına göre Abbas, Filistin devletinin öngörülebilir bir gelecekte diplomatik süreçle kurulabileceği umudunu yitiriyor. Başkan yine de BM Genel Kurulu’nun Filistin’i “işgal altında devlet” olarak tanıması gibi çeşitli girişimler konusunda başlıca Arap ortakları Mısır, Ürdün ve Suudi Arabistan’la temaslarını sürdürüyor. Bilgi veren yetkili, Filistinlilerin BM’de diplomatik zaferler kazanabileceğini ama sahada tek bir somut süreç yaşandığını, onun da Yahudi yerleşimlerinin büyümesi, işgalin derinleşmesi ve ekonomik ilhakın artmasından ibaret olduğunu üzüntüyle kabul ediyor.
