İslam Devleti Kobani’de tarım arazilerini yakıyor

KOBANİ, Suriye — Kürt ağırlıklı Kobani kentinin tarım arazilerinde haziran başında büyük yangınlar çıktı. Buğday ve arpa tarlaları, meyve bahçeleri zarar gördü. Kürt güçlerle uluslararası koalisyonun karşısında Kobani’de ocak sonunda bozguna uğrayan İslam Devleti (İD) ağır silahlarla bu arazileri hedef alıyor. İD, verimli tarım alanlarını ateşe vererek örgütün yenilgisinin ardından kente dönenlere gözdağı vermeye çalışıyor.

Welati Net sitesinin genel yayın yönetmeni ve Kobani büro şefi Zara Misto, konuya ilişkin Al-Monitor’a şunları aktarıyor: “İD, Kobani kırsalıyla Tel Abyad’ı asli Kürt nüfusundan boşalttı. Bunu bu iki Kürt kentine saldırmaya başladığı 2013’ten beri sistematik bir politika uygulayarak yaptı. Bunun için iki yöntem kullanıldı: Kırsalı savaş alanına çeviren askeri taktikler uygulandı ve ekim alanları ateşe verildi. Bu bölgelerde 6 bin Kürt aile yerinden edildi. İD, Kobani’deki yenilgisinden sonra da birçok köyde bombalı saldırılar ve kundaklamalarla halkın dönmesini engellemeye çalışıyor. Öyle ki çocukların oynadığı oyuncaklara patlayıcı koydukları bile oluyor. Bu nedenle kaçanların çok az bir bölümü, yaklaşık %10’u geri geldi. İnsanların dönüşü ve Kobani’de hayatın yeniden başlaması terör örgütü için büyük bir hezimet anlamına gelecek.”

Kobani halkının çilesi bitmiyor. Kentleri yıkım tehlikesiyle karşı karşıyayken, ölümle burun buruna gelmişken şimdi de tarlaları ateşe veriliyor. 27 Ocak’ta kurulan Kobani Kantonu yönetimine göre İD tarım alanlarını sivilleri korkutmak için hedef alıyor.

Kobani Kanton Başkanı Enver Müslim Al-Monitor’a yaptığı açıklamada şöyle diyor: “Mahsulün yok edilmesine acil çözüm bulmak için 20 Nisan’da tarım arazisi sahipleriyle, bilhassa da İD’in tehdidi altında olan batı ve güney bölgelerdeki çiftçilerle temasa geçtik. Çiftçiler milyonlarca dönümlük bu toprakları işleyebilsin diye arazi sahiplerine düşük fiyattan, sübvanse edilmiş mazot verilmesi için gerekli adımları attık. Kobani belediyesi de önlemlerini aldı. Belediye yeterli sayıda itfaiye aracına sahip olmasa da mevcut imkânlar dâhilinde yangınları söndürmeye çalışıyor. Yangın sorununa çözüm bulunması için uluslararası örgütlere bölgeye yardım çağrısında bulunuyoruz. Hâlihazırda Tarım Dairesi’nin (belediyeye bağlı bir birim) tarlası yanan çiftçilere benzin ve buğday çuvalı verme gibi bir düşüncesi var.”

Müslim şöyle devam ediyor: “Bu sene bambaşka koşullar söz konusu. Karşımızda tüm dünyanın nefret ettiği bir terör örgütü var. İD, Kürt halkına karşı her türlü terörist yönteme başvuruyor. Bize karşı her şeyi yıkıp yakma politikası izliyor. Güçlerimize sürekli yenildiği, art arda darbeler yediği için şimdi de savaşçılarımızın geri bölgelerindeki tarlaları hedef alıyor, silah kullanarak mahsulü ateşe veriyor. Savaşçılarımızı çatışmayla değil yangınlarla uğraştırıyor. İD’in başlattığı tüm yaygınlar savaşçılarımızın geri hatlarında meydana geldi. Batıdan doğuya esen rüzgârın yönü düşünüldüğünde ön cephedeki savaşçılarımız karşılarındaki İD’le arkalarındaki da bu yangınların arasında kalıyor.”

Suriye Kürdistan Demokratik Partisi’nin web sitesinde 28 Mayıs’ta yayımlanan haberde ise yangınların sorumlusu olarak Kürt güçleri ve onlarla ittifak eden birlikler gösterildi. İddiaya göre bazı sivillerden intikam almak isteyen, kendilerini desteklemeyen herkesi bölgeden çıkarmayı amaçlayan Halk Savunma Birlikleri (YPG) ile ortakları sistematik olarak bu eylemelere başvuruyor.

YPG ile iş birliği yapan Özgür Suriye Ordusu bağlantılı Şems El Şemal Taburu, 25 Mayıs’ta konuya ilişkin sosyal medyada bir açıklama yaptı ve suçlamaları kesin bir dille yalanladı.

Saldırıya uğradığı eylül 2014’ten sonra halkın büyük ölçüde terk ettiği Kobani’de geriye daha çok savaşçılar kalmıştı. Yaklaşık 2 bin 700 kilometre karelik bir alanda yer alan kent, hâlen tarla yangınlarıyla boğuşuyor ve bu yangınlar halkı korkutarak kente dönmesini engelliyor. Öyle ki tersine göç bile yaşanıyor. Zira insanların geçimi başta buğday, arpa ve pamuk olmak üzere tarıma bağlı. 2015’in başından bu yana yaklaşık bin 600 hektar kül olurken ekmeğini tarımdan çıkaran halk büyük sıkıntılara göğüs geriyor.