Jandarma günah keçisi olmaktan rahatsız

Geçen hafta, 19 Ocak 2014’de Adana’da durdurulan Milli İstihbarat Teşkilatı’na (MİT) ait ve Suriyeli muhaliflere silahla mühimmat taşıdığı iddia edilen tırlarla ilgili yeni bir gelişme yaşandı. Bu gelişme, tırlara yapılan operasyona katılan üçü hariç hepsi düşük düzey 17 jandarma personelinin “terör örgütüne üye olmak” ve “Türkiye Cumhuriyeti hükümetini ortadan kaldırmaya teşebbüs’’ gibi ciddi suçlardan tutuklanmasıydı. İstanbul’da tutuklanıp cezaevine gönderilenler arasında bir yarbay (Hatay Jandarma İstihbarat Şube Müdürü), iki binbaşı (Biri ilçe jandarma komutanı), bir yüzbaşı, altı üsteğmen, bir teğmen, altı astsubay bulunuyor. Olaya karışan o kadar savcı, polis ve üst düzey bürokrat varken bu alt düzey jandarma askerlerinin tutuklanarak yargılanması pek çok soru işaretine neden oldu.

Hatırlanacağı gibi, 17 Aralık yolsuzluk ve rüşvet operasyonu ile su yüzüne çıkan AKP Hükümeti-Cemaat çatışmasının en hararetli ayaklarından biri de MİT’e ait olduğu anlaşılan bu tırların Adana’da durdurulup aranmalarıydı. Hükümet yetkilileri, araçların MİT kontrolünde Suriye’ye insani yardım götürdüğünü ve savcıların arama yetkisi olmadığını açıklarken muhalif partiler ve gazeteler ise tırlarda Suriyeli muhaliflere teslim edilecek ağır silahlar, roketler, top ve havan mühimmatı olduğunu savunuyor.