Tahran Borsası bugünlerde İran'da hep kötü haberlere konu oluyor. Borsa düşüyor ve düşüş hızlı. Ana endeks, 5 Ocak'ta 89,500 puana ulaştıktan sonra düşmeye başladı ve 26 Ocak'ta 81,905 puanı gördü. Düşüş bir noktada "tarihi" diye tanımlanan seviyeleri gördü.
Üç hafta için 7,595 puanlık yani neredeyse yüzde 7'lik bir düşüş herhangi bir borsa için büyük bir oran, hele de söz konusu olan dünyanın en hızlı yükselen borsalarından biri olan Tahran Borsası ise. Borsanın 2010 ağustosunun ortasında 16,000 puan eşiğini geçmesi büyük bir olay olarak değerlendirilmişti. Şimdi ise son düşüşe rağmen değeri o zamankinin neredeyse yüzde 400 katı.
Tahran Borsası’nı bilhassa şaşırtıcı kılan şey ise son birkaç yılda ekonominin birçok yer çekimi kuralına meydan okuyarak yükselmeye devam etmiş olması. Ekonomik gidişata ilişkin algılar, potansiyel yatırımcı ve alıcıların kararlarında önemli rol oynar. Yani enflasyonun yüksek olduğu, işsizliğin arttığı ve ağır yaptırımların uygulandığı bir ortamda Tahran Borsası’nın düşmesi beklenir. Oysa İran’da birçok defa bunun tersi yaşandı. Örneğin, Avrupa Birliği 23 Ocak 2012'de İran'ın en büyük ihracat kalemi olan petrole yaptırım uygulama kararı aldı. 25 Ocak 2012'de 25,540 puanda olan Tahran Borsası, bir yılda 27 Ocak 2013'e kadar 36,723 puana yükseldi. Toplam 11,183 puanlık yani yüzde 43'lük bu artış, İran ekonomisinin Cumhurbaşkanı Mahmut Ahmedinejad iktidarında en karanlık günlerini yaşadığı bir dönemde gerçekleşti.
Tahran Borsası, Hasan Ruhani'nin Cumhurbaşkanı seçilmesinin ardından da yükselişini sürdürdü. Zaten çoğu kişi ekonominin iyileşmesini bekliyordu.
Ya şimdi? Tahran'da otel odaları, Avrupalı iş adamlarıyla dolu. Otellerde öyle bir doluluk var ki bazı iş adamları İranlılarla toplantılarını Dubai'de ayarlamak zorunda kalıyor. Yabancı petrol şirketlerine "seksi" petrol sözleşmeleri teklif edilmesi bekleniyor. İran'ı ziyaret eden yabancı devlet adamlarının sayısı da son sekiz yılda hiç olmadığı kadar yüksek ve bu sayı daha da artacak. Cenevre Mutabakatı kapsamında İran'ın petrokimya şirketlerine yönelik kimi yaptırımlar kalkarken, Ruhani de Davos'ta sıcak bir şekilde karşılandı. İran ekonomisine yönelik algı bu denli olumlu gelişirken Tahran Borsası’nın da iyice yükselmesi beklenirdi. Ancak borsa düşüyor. Gerçekten de neler oluyor?
İran'dan gelen haberler muhtelif. İran Devrim Muhafızları Eski Komutanı ve eski cumhurbaşkanı adayı Muhsin Rıza'yla bağlantılı bir site olan Tabnak, suçun bir kısmını, Tahran Borsası’na güveni sarsan söylentilere atıyor. Zira kimileri borsa başkanının değişeceğini söylerken, kimileri diğer borsa yöneticilerinin de yetkililerle sorun yaşadığını iddia ediyor. Tahran merkezli İranlı Öğrenciler Ajansı ise kara para aklama söylentilerine ve petrokimya şirketlerinin kullandığı ham maddelere ilişkin belirsizliklere işaret ediyor.
Tüm bunlar son düşüşü açıklamak için geçerli olasılıklar. Tıpkı borsada bir balon yaratıldıktan sonra artık düzeltme zamanının gelmiş olması gibi.
Ancak soru hâlen ortada: Bunlar neden şimdi oluyor? İran’ın birçok şirketine zarar veren söylentiler ve enflasyon Ahmedinejad döneminde de vardı. Hatta Tahran Borsası'nın Ahmedinejad döneminde de şişirildiği söylenebilir. Peki, borsa neden o zaman değil de şimdi düştü?
Bir kez daha belirtmek gerekirse, durumu açıklayabilecek birden fazla etmen ve varsayım var. Bunlardan birine göre, Ahmedinejad döneminde yatırım yapacak fazla alan bulamayan İranlılar borsaya yöneldi. Bu, bilhassa yurt dışındaki banka hesaplarını yaptırımlar yüzünden kapatan ve paralarını İran'a getirmek zorunda kalan İranlılar için geçerli. Söz konusu paranın bir kısmı Tahran Borsası’nda işlem gören şirketlere yatırıldı ve dolayısıyla ekonomiye ilişkin olumsuz algıya rağmen borsa yükseliyordu. Şimdi ise Ruhani’nin göreve gelip bazı yaptırımların kalkmasıyla birlikte, borsadan başka yatırım alanları oluşuyor. Bu da kimi yatırımcıların paralarını başka yerlere aktarmasına sebep oluyor.
Gözden kaçmaması gereken bir diğer önemli etmen ise yolsuzluk ve içeriden bilgi ticareti. Uluslararası Şeffaflık Örgütü’nün 2013'te yolsuzluk bakımından incelediği 175 ülke arasında İran 144’ncü sırada yer alıyor. Birinci sırada yolsuzluğun en az olduğu Danimarka var. Üstelik İran 2013'te 2012'ye kıyasla yolsuzluğun arttığı bir ülke oldu ve Tahran Borsası da bundan etkileniyor. Borsa yönetimi ile hükümet bu tür haberlere pek hassas. Öyle ki Tahran Borsası’yla ilgili yolsuzluk haberi yapan bir internet sitesi 3 Eylül 2013'te kapatıldı. Sitenin açılmasına ancak iddiaları geri çekmesinden sonra izin verildi. Ayrıca, özelleştirme sürecinde de büyük yolsuzlukların yaşandığına dair pek çok haber çıkmış, özelleşen kimi kamu şirketleri de Tahran Borsası’nda işlem görmeye başlamıştı.
Yolsuzlukla birlikte Devrim Muhafızları'nın da kendilerine bağlı şirketler üzerinden önemli bir borsa oyuncusu olduğu düşünülürse, birilerinin siyasi ve mali çıkar uğruna rakamlarla oynuyor olması ihtimali de göz ardı edilemez.
Tahran Borsası’nın yönetimi şeffaf değil. Borsa devasa bir büyüme potansiyeline sahip olsa da İran ekonomisinin diğer alanlarına da zarar veren siyasat bazee hastalığı- yani siyasi oyunlar- borsanın uzun vadeli büyümesine, daha da önemlisi güvenirliğine darbe vurabilir.