KUZEYDOĞU SURİYE — Gazze'deki çatışma ikinci ayında devam ederken şiddetin çevre bölgeleri de saracağına dair endişeler artıyor. Bu endişeler, özellikle İran destekli milislerin ABD askeri tesislerine yönelik saldırılarını arttırdığı Irak ve Suriye'de derinleşiyor. Söz konusu milisler zaten uzun zamandır, Tahran'ın kendi nüfuz alanı olarak gördüğü bu ülkelerden ABD’yi çıkarmaya çalışıyorlar. İran destekli “vekil” güçler 17 Ekim'den bu yana Irak ve Suriye'deki ABD askeri noktalarını en az 74 kez hedef aldılar. ABD ordusu da misilleme olarak Irak'ta bir, Suriye'de üç kez hava saldırıları düzenledi.
Hamas’la İsrail arasında ateşkesin yürürlüğe girdiği 24 Kasım’dan itibaren saldırılar geçici olarak hız kesmiş gibi göründüğü bir esnada Al-Monitor Suriye Demokratik Güçleri (SDG) Başkomutanı Mazlum Kobane ile Suriye'nin kuzeydoğusunda gizli bir noktada görüşme imkânı buldu. Suriye'de, IŞİD olarak da bilinen İslam Devleti’yle mücadeleye önderlik eden ve Pentagon'un en güvenilir müttefikleri arasında sayılan Kobane, bölgenin, ABD ve İran destekli Şii milisler arasında bir savaş alanına dönüşmesini istemediklerini söyledi. Kobane, İran destekli grupların SDG'nin askeri noktalarını da hedef almaya başladığını açıkladı.
Kobane’ye göre Filistin ve Kürt meselelerine adil ve kalıcı çözüm bulunamaması, Orta Doğu'daki en büyük istikrarsızlık kaynağı olmaya devam ediyor.
Kobane, Hamas'ın 7 Ekim'de İsrailli sivillere saldırmasının da İsrail'in Filistinli sivillere karşı orantısız güç kullanmasının da kabul edilemez olduğunu vurguladı. İsrail şiddetinin yeni bir aşırılıkçı şiddet sarmalını tetikleyeceği ve Filistinlilerin mağduriyetlerini kullanmak isteyen yeni terörist oluşumlara yol açacağı uyarısında bulundu. Kobane, SDG'nin bu tür gruplara karşı en etkili güç olduğunu, IŞİD’in sözde halifeliğini yıkan başarılı mücadelesiyle bunu kanıtladığını vurguladı. Ancak, özellikle Suriye Arap Ordusu'nu hedef alan artan saldırıların gösterdiği gibi, IŞİD hücreleri Suriye’de halen faal.
