Şimdilik düşük tempolu gibi görünse de varlığı resmi mercilerce de yavaş yavaş kabul edilen ekonomik krizi yönetme çabası ön planda. ABD ile yaşanan politik gerilimin dolar fiyatını bir anda 7 TL dolayına çıkarması ile fazlasıyla alevlenen ekonomik konjonktür, gerilimin düşmesinin de etkisiyle görece soğudu, döviz fiyatları aşağı indi, örneğin doların fiyatı 5.20 TL dolaylarına kadar geriledi. Bu gerilemede, ekonomideki küçülme ve buna bağlı olarak ithalatın dört ay öncesine göre 5 milyar dolar azalarak ekim ayında 16 milyar dolara inmesi de etkili oldu. Ekonomi küçüldükçe döviz talebi de azalıyor. Bu gevşemede, TL’den kaçarak dövize yönelenlerin dövizlerini satmaları ve görece yüksek faiz getirisi sağlamaya başlayan TL’ye dönmeleri de bir etken.
Döviz fiyatı artışının görece gerilemesi krizin atlatıldığı anlamına gelmiyor. Nitekim 4 Aralık’ta döviz fiyatı yeniden tırmanışa geçti. Bunun yanı sıra TL faizleri yükselmiş durumda, enflasyon yapışkan ve yıllık yüzde 20’lerde seyrediyor, işsizlik yüzde 11’i aştı ve yükselme eğiliminde. Sanayi üretimi geriliyor, özellikle inşaat göstergeleri büyümeye öncülük eden bu sektörde önemli bir düşüş olduğunu ortaya koyuyor.