2 Ekim’de İstanbul’daki Suudi Arabistan Başkonsolosluğu’nda ortadan kaybolan ve öldürüldüğü anlaşılan Suudi gazeteci Cemal Kaşıkçı hakkında İsrail’de yorum yapacak yöneticiler bulmak zor. Bakanlardan tutun Knesset üyeleri ve Dışişleri Bakanlığı yetkililerine kadar herkes bu konudan köşe bucak kaçıyor.
Bunun nedeni İsrail’in, bir anda tepetaklak olan iki kutup arasında sıkışıp kalması. İsrail bir yandan Suudi Arabistan’ın müttefiki diğer yandan Türkiye ile sert bir rekabet içinde. Suudi Veliaht Prensi Muhammed Bin Selman İsrail’de ülkesini yeni bir döneme doğru götüren neredeyse liberal bir reformcu olarak görülürken Türk Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan gazetecileri hapseden, demokrasiyi bastıran cahil bir diktatör olarak görülüyor. Şimdi tüm bunlar altüst olmuş durumda. Kaşıkçı olayında Suudiler kötü adam, Erdoğan ise sorumlu davranan, demokrasiyi savunan olgun ve aydın bir lider konumunda. Yani en azından İsrail’in bakış açısından işler tamamen tepetaklak olmuş durumda.