On dört yıllık iktidarını bir anayasa değişikliğiyle özü “tek adam rejimi” olan totaliter bir yapıya dönüştürmeye çalışan Adalet ve Kalkınma Partisi (AKP) toplumu halk oylamasının yapılacağı 16 Nisan tarihine kilitledi.
Son ayların gündemine damgasını vuran bu siyasi operasyon, Türkiye ekonomisinin küçülmeye başladığı, hatta bazı sektörlerde (örneğin imalat sanayisi) krize girdiği bir zaman dilimine denk geldi. Anayasa değişikliği hamlesi de politik tansiyonu ve ülke riskini artıran bir bileşen olarak krizi ivmelendirdi. Jeopolitik riskleri ve ekonomik göstergelerdeki kırılganlığı zaten yüksek olan Türkiye bu totaliterlik hamlesiyle riskine risk eklemiş oldu.