Ana içeriğe atla

Türkiye Libya’da neden Mısır’ın rolünü kabulleniyor?

Siyasi çözüme dönük arabuluculukta odak sayısı arttıkça Ankara’nın “Masada olmak için sahada olacağız” diye sloganlaştırdığı siyasetinin şansı azalıyor. Müttefikler arası sorunlar Ankara’nın elini zayıflatıyor. BAE’yi geriletip Hafter’i dışlayacak bir Mısır, Ankara için ehven-i şer.
Prime Minister of Libya's UN-recognised Government of National Accord (GNA) Fayez al-Sarraj (L) meets with Turkish Defence Minister Hulusi Akar in the capital Tripoli, on August 17, 2020. (Photo by - / AFP) (Photo by -/AFP via Getty Images)
Oku 

Türkiye, Doğu Akdeniz’deki kavgalarla ilişkilendirdiği Libya siyasetinde hedeflerini aşağıya çekmek zorunda kaldığı bir süreç yaşıyor. Daha gerçekçi değerlendirmeleri dayatan bu süreç bazı beklentilerin karşılanması halinde Mısır’ın Libya’daki rolünü kabullenmeyi, hatta bu ülkeyle ilişkileri normalleştirmenin zeminini hazırlamayı da içeriyor. 

Mısır, Türkiye kadar olmasa da bir tarafın lehine ağırlık koyarken Trablus-Mısrata ve Bingazi-Tobruk merkezli hasım güçler arasında arabulucu olmayı başarıyor. Askeri, milis ve istihbarat unsurlarıyla Trablus lehine savaşa giren Ankara’nın keskin pozisyonu, yapabileceklerini, müttefiklerini etkileme çabasıyla sınırlıyor. Ankara’nın desteği ile Trablus’ta ayakta kalmayı başaran Ulusal Mutabakat Hükümeti (UMH) bileşenleri arasında hesaplaşmaya varan keskin rekabet de Türkiye’nin çözüm sürecinde korumayı umduğu çıkarlarını tehlikeye atıyor.

Access the Middle East news and analysis you can trust

Join our community of Middle East readers to experience all of Al-Monitor, including 24/7 news, analyses, memos, reports and newsletters.

Subscribe

Only $100 per year.