Türkiye’yi 16 yıldır yöneten Adalet ve Kalkınma Partisi (AKP) rejiminin ekonomik büyüme paradigmasının omurgasını oluşturan inşaat 2018 krizine en erken giren ve daralması hızlanan sektör olarak dikkat çekiyor.
2017 yılında 851,5 milyar dolar olan Türkiye milli gelirinde inşaatın payı, gayrimenkul hizmet katma değeri ile birlikte alındığında yüzde 15,7’yi bularak yüzde 18,5 pay sahibi imalat sanayiine yaklaşmış durumda. Bu ölçüde alanı genişleyen inşaatın konut ve ofis ayağında satışlarda hızlı bir daralma görülürken üreticiler artan stoklardan yakınıyorlar. Özellikle konut talebi, döviz ve ardından TL faizlerindeki artıştan oldukça olumsuz etkilendi ve hızla düştü. Eldeki stokları eritemeyen konut üreticileri, bankalara olan borçlarını geri ödemede önemli güçlükler içinde. AKP hükümetinin kredi faizlerinde, vergide indirim gibi teşviklerine rağmen, sektör düze çıkamıyor, tersine çember daha da daralıyor.