DİYARBAKIR -- 1990’lı yılların ortalarında Türkiye’nin Güneydoğu’sunda şiddetin her türlüsü olağan hale gelmişti. Türk güvenlik güçleri ve PKK arasındaki çatışmalar, kırsal kesimleri olduğu kadar kentleri de etkiliyordu. Şiddetten herkes payına düşeni alıyordu. Faili meçhul cinayetler, gözaltında kayıplar, yargısız infazlar arasında töre cinayetleri, erken evlilikler, kadına yönelik şiddet de sıradanlaşmıştı. Bunlar sadece gazetelerin iç sayfalarına haber olmaktan öteye gitmiyordu. Bu şiddet sarmalının ortasında bir emekli öğretmenin başlattığı girişim kadınların umudu oldu. Emekli öğretmenin adı Nebahat Akkoç. Eşini faili meçhul siyasi bir cinayete kurban vermiş, ardından da yaşamını kadın mücadelesine adamış.
1996 yılında işe bir anketle kadınların sorunlarını belirleyerek başlayan Akkoç ve arkadaşları, 1997 yılında Kadın Danışma Merkezi’ni (KAMER) kurdu. KAMER karanlık yıllarda, kelimenin tam anlamıyla kadınların umudu oldu. KAMER, şiddet gören, tecavüze uğrayan, cinayet tehdidi altında bulunan kadınlar için adeta kurtarıcı oldu. Şiddet mağdurlarına, töre adına işlenecek cinayetin muhtemel kurbanlarına destek olmak, öldürülme tehlikesi yaşayan kadınlara yardım ve yaşamlarını güvence altına almak, KAMER’in ilk yıllardaki faaliyetleri arasındaydı.