17 Mart’ta beklenmedik bir olay yaşandı: İsrail, Arrow füze savunma sistemini aktive ederek Suriye tarafından atılan bir uçaksavar füzenin parçasını vurdu. Bu olay üzerine İsrail uzun zamandır yapmadığı bir şeyi yaptı ve İsrail savaş uçaklarının Suriye’nin içlerinde Hizbullah’a gönderilecek stratejik silahları hedef aldığını açıkça kabul etmiş oldu. İsrail’in hedef aldığı Suriye füzeleri de bu uçaklara atılmıştı.
48 saat sonra düzenlenen ikinci bir hava saldırısında Golan Tepeleri’nin Suriye tarafında Kuneytra’yla Han Arnabe arasında seyreden bir araç tahrip edildi. Sürücü Yaser El Seyid olay yerinde hayatını kaybetti. Seyid’in rejim yanlısı milislerde yer aldığı ve Suriye Devlet Başkanı Beşar Esad’a yakın bir isim olduğu anlaşıldı. Görünen o ki Seyid İsrail’e yönelik, ilhamını Esad ve Hizbullah’tan alan terörist eylemler yapmaya çalışmıştı. İsrail bu olayda “muğlaklık politikası” izledi ve herhangi bir açıklama yapmadı. Ancak medya bu saldırının da İsrail’in işi olduğundan, dahası Kudüs’te birilerinin kuzey cephesindeki hassas oyun kurallarını değiştirmeye çalıştığından emin görünüyor. Hatta bazılarına göre bu “birileri” durumu yatıştırmaya değil, tam tersine alevlendirmeye çalışıyor.