15 Temmuz darbe girişiminin ardından gazeteciler ve akademisyenlere karşı başlatılan soruşturma dalgasının hedefinde bu kez sinemacılar var.
Geçen yıl Türk güvenlik güçlerinin Kürt illerinde başlattığı ve sivillerin de öldüğü operasyonların durdurulması için akademisyenler bir barış bildirisi hazırlamıştı. 433 sinemacı hakkında bu bildiriye imza attıkları için soruşturma başlatıldı. Barış bildirisine imza atan akademisyenler “hakaret” ve “terör propagandası” suçlamalarından, onlara destek veren sinemacılar ise “suçluyu övme” suçundan soruşturuluyorlar. Akademisyenlerin hiçbiri bugüne kadar hüküm giymedi, yani resmen suçlu olmadı. Hal böyleyken sinemacılara açılan “suçluyu övme” soruşturması hukuki dayanaklarından yoksun görünüyor.