29 Aralık’ta Rusya ve Türkiye’nin Suriye’nin geneli için ateşkes anlaşmasına vardığı duyuruldu ve ardından 31 Aralık’ta Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi, Suriye krizinin çözümüne yönelik bu yeni girişimi destekleyen kararı oy birliğiyle kabul etti. Anlaşmanın oy birliğiyle uluslararası destek alması ve ilgili tarafların 30 Aralık’tan itibaren ateşkesi genel olarak etkili şekilde uygulaması bu girişimin daha önceki başarısız barış çabalarından farklı olacağı yorumlarına yol açtı.
Moskova ve Ankara ateşkese uygulama zemini hazırlamakla uğraşırken süreçle ilgili önemli bir soru İran’ın buradaki rolüdür. İran Rusya’yla birlikte Suriye Cumhurbaşkanı Beşar Esad’a hep güçlü destek verdi. Dahası ateşkes anlaşmasının ilanından önce İran, Rusya ve Türkiye’nin dışişleri ve savunma bakanları 20 Aralık’ta Moskova’da bir araya geldi ve Suriye krizinin ortak çabalarla çözümüne yönelik sekiz maddelik bir deklarasyon yayımladı. Moskova ve Ankara’nın sağladığı anlaşma, İran’ın dışlandığı ve Suriye için yeni bir çözüm çerçevesinin benimsendiği anlamına mı geliyor? Bu soruya kısaca tereddütsüz bir “hayır” ile cevap verilebilir.