15 Temmuz darbe girişimi Türkiye tarihinde tamamen yeni bir sayfa açtı. Çoğu siyasi kesim ve ideolojik çevre, darbenin arkasında Fethullah Gülen ve takipçilerinin olduğuna kani. Gülenciler — ya da Türkiye’deki tabirle “FETÖ”yü — “iç düşman” ilan edilmiş durumda. Bu, bir taraftan gerçekçi bir teşhis ama bir taraftan da kaygı verici bir söylem; zira örgütün karanlık tarafından bihaber pek çok masum sempatizanı da kapsayan bir toplu şeytanlaştırmaya ve cezalandırmaya yol açıyor.
Öte yandan, Gülen krizinin yol açtığı bir şey daha var: İslami kesimde bir öz eleştiri ve karşılıklı itham dalgası. Basında “FETÖ ihaneti”nin sıradışı bir cemaatin uçuk inanışlarından mı; yoksa Türkiye’deki diğer cemaatlerde de yaşanan daha derin sorunlardan mı kaynaklandığı konusunda enteresan tartışmalar yapılıyor.