İSTANBUL -- Büyükada, İstanbul açıklarında Prens Adaları olarak bilinen adaların en büyüğü. Makedon Kralı'nın definesini sakladığı bu ada, Bizans döneminde de sürgün adası olarak kullanılmış. Ama buranın toplumsal hafızadaki en diri hatırası Ermeni ve Rumlara yönelik 6-7 Eylül 1955 pogromlarında yakılıp, yıkılmasına dair. Ermeni ve Rumların toplu göçlerinin ardından şimdi o evler, pansiyon ve motel olarak yerli ve yabancı turistlerin nostaljik tatil mekanları hizmeti veriyor. Etrafı balık lokantaları ve dondurmacılarla dolu Büyükada, bugün özellikle Arap turistlerin uğrak mekânı. En yüksek mevkiinde Aya Yorgi Kilisesi ve Manastırı bulunan Büyükada, etrafındaki plajlardan denize girilebilen günübirlik sayfiye yerlerinden biri.
Bu beş kilometre karelik adanın en önemli özelliği ise sınırlarında motorlu araçların kullanılmaması. Hem adanın yerlileri hem de turistler adayı gezmek için fayton kullanmak zorunda. Kırmızı, sarı, mavi döşemelerin rengârenk boncuklarla çıngıraklarla süslendiği, atların üzerlerinden Anadolu motiflerinin eşlik ettiği heybelerin sarktığı bu faytonlar adanın olmazsa olmazları.