AKP iktidarı şimdi de ‘yürütmeyle uyumlu çalışan yargı’ oluşturma suçlamasıyla karşı karşıya. Bu suçlama, 5 Haziran’da çıkan ve adli yargıda 3 bin 228, idari yargıda ise 518 hâkim ve savcının yerini değiştiren kararname ile en üst noktaya taşındı. ‘Yürütme ile uyumlu çalışacak yargı’ ifadesi, atamaları yapan Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulu’nun (HSYK) Başkanvekili Mehmet Yılmaz’a ait olunca iddia da ciddiyet kazandı. Çünkü atamalarda, iktidarın hoşuna giden kararlara imza atan yargı insanlarının terfi ettiği, aksi yönde karar almakla suçlananların ise tenzili rütbeye uğratıldığına dair çok sayıda örneğe rastlandı.
AKP hükümetleri pek çok alanda olduğu gibi, yargıda da ‘yap-boz’ düzenlemelerle yol aldı. Bu alandaki en büyük düzenleme, “Üstünlerin hukuku değil, hukukun üstünlüğü” sloganı ile 2010 yılında yapıldı. Referandum sonucunda Anayasa Mahkemesi ve HSYK sil baştan yeniden yapılandırıldı. Başbakan Erdoğan başta olmak üzere, tüm iktidar sözcüleri, tarafsız ve bağımsız yargının nihayet oluştuğunu söylediler. Yeni HSYK üyelerinin seçiminin de buna göre yapıldığını anlattılar. Ta ki 2013 yılında ortaya çıkan 17/25 Aralık büyük yolsuzluk soruşturmalarına kadar, bu böyle sürdü.