Siyasetçi olarak Tayyip Erdoğan’ın aynı konuda zıt sözler ettiğine Türkiye çok da yabancı değil. AKP’yi kurarken ‘gömlek değiştirdik’ demiş, daha sonra ‘değişmediğini’ gururla açıklamıştı; demokrasi önce ‘araç’, sonra ‘amaç’ olmuştu. Bu söylem zıtlığı başlangıçta ‘siyasi üsluba’ bağlandı. Ancak 13 yıllık AKP iktidarı süresince öyle çarpıcı örnekler yaşandı ki ‘siyasi üslup’ yerini ‘toplumun hafızası kısadır’ anlayışına dayanan ‘siyasal tutum’ ifadesine bıraktı. Bu tutum, medyadan aydınlara geniş bir yelpazede de kabul gördü.
En çarpıcı örnekler, 2013 yazındaki Gezi Parkı sürecinde yaşandı. Başbakan Erdoğan ve iktidar yanlısı medya, toplumun çok hassas olduğu konularda şu iki iddiayı aylarca dillendirdi: Bir, protestocular bir camide içki içip öpüştü, iki, Kabataş İskelesi’nde üst kısımları çıplak 80 kadar erkek protestocu, kucağında bebeği olan başörtülü bir kadını dövüp, üzerine idrar yaptı. İki iddia için de “görüntüler var, yayınlanacak” denildi, ama bugüne dek yayınlanmadı. Bir yıl sonra aksi yöndeki görüntüler çıkınca da ne Erdoğan ne de medya toplumdan özür diledi.