Ana içeriğe atla

IŞİD yol ayrımında mı?

Paris saldırısı ‘IŞİD içinde bir ‘yerelci’ ve ‘küreselci’ bölünmesi mi yaşanıyor?’ sorusunu gündeme getiriyor.
RTR3WKMT.jpg
Oku 

Son 15 gündür dünyanın IŞİD’le ilgili tek gündem maddesi Suriye-Irak’ta yapılması planlanan askeri harekatın detayları, özellikle nasıl bir kara gücü oluşturulacağı sorusuydu. Tüm dünya buna kafa yorarken 13 Kasım Cuma gecesi Paris’te gerçekleşen koordineli saldırılar bize ‘Acaba IŞİD kendini nasıl savunacak?’ sorusunu ıskaladığımızı acı bir şekilde hatırlattı.

Aslında Al-Monitor’da yayımlanan 26 Ekim tarihli yazım tam da bu soruya cevap arıyordu. İstanbul’da ve Hatay’da bulunan, Suriye’deki gelişmeleri yakından takip eden uzman ve gazetecilerin de görüşlerine yer verdiğim bu yazıdaki temel tespitim IŞİD’in içinde Suriye ve Irak’ta güçlü durmayı hedefleyen ‘yerelci yaklaşım’ ile düşmanları tarafından kolay lokma olup yutulmamak için savaşı Orta Doğu’ya hatta tüm dünyaya yayarak cepheyi genişletmeyi öngören ‘küreselci yaklaşım’ şeklinde iki farklı ekolün ortaya çıktığıydı. Genelde IŞİD içindeki Baasçı kadrolar ve Arap milliyetçileri tarafından benimsenen ‘yerelci yaklaşım’da Rakka ve Musul’un hem tarihi ve sembolik önemine hem de jeostratejik konumlarına vurgu yapılarak yaklaşan savaşın Rakka ve Musul içinde/civarında karşılanması düşünüyor. Genelde IŞİD’e Suriye-Irak dışından katılan ve ‘muhacirun’ olarak adlandırılan yabancı savaşçılar arasında popülerleşen ‘küreselci yaklaşım’da ise 2011’de Kobani’de düşülen hataya ve önemsiz bir toprak parçasına yoğunlaşılarak gereksiz yere kaybedilen 2200’e yakın savaşçıya dikkat çekiliyor. ‘Küreselci yaklaşım’ bu hataya bir kez daha düşülmemesi gerektiğini savunuyor.

Access the Middle East news and analysis you can trust

Join our community of Middle East readers to experience all of Al-Monitor, including 24/7 news, analyses, memos, reports and newsletters.

Subscribe

Only $100 per year.