Ana içeriğe atla

İstihbaratın yeni kılcal damarları

Cumhurbaşkanı, muhtarları “hangi evde kimin oturduğunu ve mahalledeki teröristleri en yakındaki güvenlik birimlerine bildirmekle” görevlendirdi. Böylece devlet istihbaratının evlere kadar ulaşması sağlandı.
A demonstrator tries to destroy a CCTV security camera on Istiklal Street in central Istanbul July 13, 2013. Turkish police fired water cannon and tear gas on Saturday to disperse hundreds of protesters who gathered to march to Gezi Park, which has been at the heart of fierce unrest against Prime Minister Erdogan's rule. Protesters scattered, running into sidestreets where police pursued them, before starting to regroup on Istiklal Street, metres from the main Taksim Square. REUTERS/Umit Bektas (TURKEY - Ta

Edebiyatın büyük ismi George Orwell’in kült kitabı Bin Dokuz Yüz Seksen Dört, toplum düzeninin nasıl büyük bir gözaltına dönüştüğünü anlatır. 1948 yılında yayınlanan romanı için Orwell, Amerika’daki bir sendikacıya yazdığı mektupta “Kitapta anlattığım toplumun, bir gün mutlaka gerçek olacağına inandığımı söyleyemesem de, ona benzer bir toplumun gerçek olabileceğine inandığımı söyleyebilirim” diyordu. İçinde yaşadığımız yüzyıl Orwell’in yapıtındaki gibi tam bir karabasan olmasa da hayatımızın bazen nasıl gözaltında olacağı korkusunu yaşatıyor. Belki de bu yüzden yıllar sonra yine Türkiye’de kitabın satışı patladı. Türkiye’deki 50 bini aşkın muhtara verilen “ihbar” görevinden sonra Orwell’in kitabına ilgi daha da artabilir.

27 Ocak’tan beri her ay muhtarları Saray’a davet eden Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 12 Ağustos’ta yapılan 8. toplantıda istihbarat desteği istedi: “Benim muhtarım hangi evde kim var, gelecek, gayet uygun ve sakin bir şekilde kaymakamına, emniyet müdürüne bildirecek.”

Access the Middle East news and analysis you can trust

Join our community of Middle East readers to experience all of Al-Monitor, including 24/7 news, analyses, memos, reports and newsletters.

Subscribe

Only $100 per year.