7 Haziran genel seçimlerinin sonuçları, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın sınırsız güç arayışından kaygı duyan milyonlarca Türk'e rahat bir nefes aldırdı. Erdoğan liderliğindeki Ak Parti’nin 13 yıldır ilk kez böylesi bir kayıp yaşadığı düşünüldüğünde bu çok da yersiz bir rahatlama değildi. Zira iktidar partisi 2011 seçimlerine kıyasla en az yüzde 10’luk bir oy kaybı yaşadı ve daha da önemlisi parlamenter çoğunluğu kaybetti. Bu, Erdoğan’ın ısmarlama bir anayasayla getirmeyi planladığı başkanlık sistemine ölümcül bir darbe vurdu. Dahası, Ak Parti’nin yürütme, yasama, bürokrasi ve hatta medya üzerindeki tahakkümüne karşı bir güvence ihtimali de oluşturdu.
Seçim sonuçları pek çok seküler ve liberal Türk tarafından kutlanırken, Batı medyasında da “demokrasiyi kurtardık”ları için seçmenleri tebrik eden pek çok makale yayımlandı. Ancak temkini elden bırakmamak ve bu mutluluk kervanına katılmak için çok aceleci davranmamakta fayda olabilir. Zira Erdoğan muhtemelen sadece bir muharebe kaybettiğini, ancak savaşın sürdüğünü düşünüyor.