Ana içeriğe atla

Türkiye’nin NATO üyeliği pranga mı çapa mı?

Türk hükümetine yakın yorumcular, NATO üyeliğinin Türkiye’nin bağımsızlığını ve hareket esnekliğini kısıtlayan bir “pranga” haline geldiğini ileri sürüyor.
NATO Secretary-General Jens Stoltenberg of Norway addresses U.S. soldiers during his visit to view the U.S. Patriot missile system at a Turkish military base in Gaziantep, southeastern Turkey, October 10, 2014. REUTERS/Osman Orsal (TURKEY - Tags: POLITICS MILITARY TPX IMAGES OF THE DAY CONFLICT) - RTR49NVP

Son iki yılda Türk dış politikası ve Türkiye’nin uluslararası sistem içindeki yeri konusunda hem ulusal hem de uluslararası basındaki tartışmalar epey artmış durumda. Bu tartışmaların da dönüp dolaşıp bir şekilde Türkiye’nin NATO üyeliğine geldiği görülüyor. NATO üyeliği, kimine göre Türkiye’nin bağımsızlığını ve hareket esnekliğini kısıtlayan ve mutlaka Türkiye’nin kurtulması gereken bir “pranga”; kimine göre ise Türkiye’yi 62 yıldır Batı bloğunda tutan hayati önemde bir “çapa.” Bu nedenle, hem Türkiye’nin uluslararası toplumdaki algılanış biçiminin nasıl değiştiğini anlamak hem de iç siyasetteki Türk dış politikasına yönelik tartışmaları analiz etmek için Türkiye’nin NATO üyeliği konusundaki tartışmalara bakmak oldukça faydalı.

Türkiye’nin NATO ittifakındaki batılı müttefikleri ile ortak karar alma ve alınan kararları uygulama konusunda son dönemde büyük sıkıntı yaşadığı gözlenmekte. Örneğin, Washington merkezli Demokrasilerin Savunulması Vakfı Başkan Yardımcısı Jonathan Schanzer “Türkiye’yi NATO’dan tekmeleme zamanı geldi mi?” başlıklı değerlendirmesini şu cümleler ile bitiriyor: “AKP yönetimindeki Türkiye artık kaybedildi. AKP’nin Türkiye’si artık ne NATO için ne de IŞİD’e karşı mücadele için bir müttefik.”

Access the Middle East news and analysis you can trust

Join our community of Middle East readers to experience all of Al-Monitor, including 24/7 news, analyses, memos, reports and newsletters.

Subscribe

Only $100 per year.