İslam Devleti (İD) tarafından alıkonulan 49 konsolosluk çalışanının 101 günün ardından 20 Eylül’de serbest bırakılmasıyla Türkiye derin bir oh çekti. Hükümet bu zamana kadar, haklı olarak, Haziran’da Musul’da esir alınan Türk vatandaşlarının, Ankara’nın ABD öncülüğünde kurulan İD karşıtı koalisyon konusunda elini kolunu bağladığını söylüyordu. Dolayısıyla Ankara şimdi güney sınırının hemen karşısındaki bu tehdide karşı daha etkin bir pozisyon alabilir.
Peki ama Türkiye İD konusunda tam olarak nerede duruyor? Bu hem içeride hem de Batı’da bir tartışma konusu haline geldi. Hükümet başlıca üç konuda eleştiriliyor: İD’e katılan yabancı savaşçıların sınırdan geçişlerini durdurmak için yeterli çaba sarf etmemek, yerli radikal örgütlerin İD’e adam devşirmesini önlemek için yeterince tedbir almamak ve İD’in Türkiye’ye petrol satarak para kazanması.