Türkiye’de cumhurbaşkanının ilk defa halk tarafından seçileceği 10 Ağustos cumhurbaşkanlığı seçimleri, muhtemelen nefes kesen bir yarış olmayacak. Yine de bu seçim, anayasal krizler ve artan kutuplaşmanın yaşanacağı yeni bir dönemin habercisi olacak. Zira favori olarak görülen Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, anayasanın parlamentoyu ve onun belirlediği başbakanı açıkça yürütmenin merkezi olarak yetkilendirmesine rağmen, cumhurbaşkanlığı köşkünden de ülkeyi yönetmeye çalışacağının işaretini şimdiden veriyor.
Erdoğan’ın parlamentodan yetki transferini nasıl başaracağı net değil. Ancak seçim sonucunun kendisi, izleyeceği strateji için kilit önemde olacak. Erdoğan dışında iki aday daha var: Başlıca rakibi Ekmeleddin İhsanoğlu, iki büyük muhalefet partisi olan Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) ile Milliyetçi Hareket Partisi’nin (MHP) ortak adayı. Kürt yanlısı Halkların Demokratik Partisi (HDP) ise Selahattin Demirtaş’ı aday gösterdi.