HALEP, Suriye — Suriye’de uzayıp giden iç savaşta her iki tarafın sistematik bir taktik olarak kullandığı ürkütücü bir eğilim baş gösteriyor: Masum sivillerin bilinçli şekilde hedef alınması. Şiddetin aşikâr bir unsuru olan mezhepsel kimliğin dışında, Suriye’de bir insanın cezasını çektiği en büyük suç, taarruz altındaki bir kent, köy veya mahallede oturacak kadar talihsiz olması ve otomatik olarak orayı kontrol edenin yandaşı sayılmasıdır. Bu, elbette ki savaşta izlenecek mantıklı bir yol değildir. Savaştaki stratejik amaç, halkın desteğini azami ölçüde kazanmak, geniş toplum kesimlerini küstürmemek olmalıdır. Ancak Suriye’de savaşan taraflar, öfke ve kinlerini kusmanın en kolay yolu olarak masum insanlara hınçla saldırmayı seçmiş görünüyor.
Halep’in Şeyh Maksut Mahallesi, bu insanlık dışı mücadelenin akılsızlığını gözler önüne seren bir örnektir. Mahalle, Cumhurbaşkanı Beşar Esad’a bağlı güçlerin elindeyken yakındaki Bustan El Başa bölgesindeki isyancılar, rejim yanlısı milislerin yuvası olduğu gerekçesiyle mahalleyi sürekli top ateşine tuttu. Ölen ve yaralananlar çoğunlukla sivillerdi. İsyancılar, mart 2013’teki taarruzlarında mahalleyi ele geçirince bu defa rejim güçlerinin ateşi başladı, zarar görenlerin çoğu yine masum insanlar oldu.