Ana içeriğe atla

Obama’nın Orta Doğu’daki başarısızlık miti

ABD diplomasisi, bölgenin tüm cephelerinde aktif bir rol alıyor. Başkan’ı eleştirenler ise makul hiçbir alternatif ortaya koymuyor. İngilizceden Türkçeye çevrilmiştir.
U.S. President Barack Obama waves after addressing Israeli students at the International Convention Center in Jerusalem March 21, 2013. Obama appealed directly on Thursday to the Israeli people to put themselves in the shoes of stateless Palestinians and recognise that Jewish settlement activity in occupied territory hurts prospects for peace. REUTERS/Baz Ratner (JERUSALEM - Tags: POLITICS) - RTR3FA2G

Başkan Barack Obama’nın Orta Doğu siyasetinin geri kalan tüm dış politikasıyla beraber yönünü kaybedip savrulduğu, sorgusuz bir inanış hâline geldi. Bir sürü uzman ve politika belirleme heveslisi, ABD’nin “zayıf” ve “beceriksiz” olduğunu söylüyor. Bu eleştiriler, Obama yönetiminin Washington’daki muhaliflerine özgü değil. Abu Dabi, Kahire, Kudüs ve Riyad’da da yetkililer ve uzmanlarca sürekli dile getiriliyor. Tenkitçiler, Washington’un bölgedeki zorluklar karşısında gerekeni “yeterince yapmadığına”, bunun Amerika’nın ulusal güvenliği ve bölgesel ortakları için felaket habercisi olduğuna inanıyor. Peki, gerçekten öyle mi?

Orta Doğu’nun geleceği kara talih ve musibetten ibaret olabilir, en azından kısa vadede. Ne var ki bölgedeki sorunların nedeni, Beyaz Saray’ın politika tercihleri değil. Yönetimin yapıp yapmadıklarına dair şikâyetler ve liderlik çağrılarının arasında bölgenin nasıl zor bir hâl aldığı, “liderlik” sergilemenin tam olarak ne anlama geldiği gözden kaçıyor.

Access the Middle East news and analysis you can trust

Join our community of Middle East readers to experience all of Al-Monitor, including 24/7 news, analyses, memos, reports and newsletters.

Subscribe

Only $100 per year.