Başkan Barack Obama’nın Orta Doğu siyasetinin geri kalan tüm dış politikasıyla beraber yönünü kaybedip savrulduğu, sorgusuz bir inanış hâline geldi. Bir sürü uzman ve politika belirleme heveslisi, ABD’nin “zayıf” ve “beceriksiz” olduğunu söylüyor. Bu eleştiriler, Obama yönetiminin Washington’daki muhaliflerine özgü değil. Abu Dabi, Kahire, Kudüs ve Riyad’da da yetkililer ve uzmanlarca sürekli dile getiriliyor. Tenkitçiler, Washington’un bölgedeki zorluklar karşısında gerekeni “yeterince yapmadığına”, bunun Amerika’nın ulusal güvenliği ve bölgesel ortakları için felaket habercisi olduğuna inanıyor. Peki, gerçekten öyle mi?
Orta Doğu’nun geleceği kara talih ve musibetten ibaret olabilir, en azından kısa vadede. Ne var ki bölgedeki sorunların nedeni, Beyaz Saray’ın politika tercihleri değil. Yönetimin yapıp yapmadıklarına dair şikâyetler ve liderlik çağrılarının arasında bölgenin nasıl zor bir hâl aldığı, “liderlik” sergilemenin tam olarak ne anlama geldiği gözden kaçıyor.