Beyrut’un güney banliyölerinde ve Hermel kasabasında son dönemde meydana gelen intihar saldırıları -- özellikle 1 Şubat’taki El Aytam benzin istasyonu saldırısı -- sadece Hizbullah kaleleriyle askeri hedeflerin değil, genel olarak sivillerin hedef alındığını gösteriyor. Hizbullah’ın Beşar Esad lehine Suriye savaşına girmesine misilleme olan bu saldırılar, azami sayıda can alacak şekilde planlanarak Hizbullah’ın destek gördüğü mevcut ortamı değiştirmeyi amaçlıyor. Dahası, saldırılar Hizbullah’la tabanı arasında çatlak açmayı hedefliyor.
Bugünlerde şu sorular soruluyor: Saldırılar, hedef aldıkları Hizbullah yanlısı bölgelerde Şiileri huzursuz edip Hizbullah yandaşlarını bölecek mi? Yoksa güdülen amacın tam tersine Şiiler, tüm siyasi ve dini farklarına rağmen birbirine iyice mi kenetlenecek?