22 Haziran 2012 günü Türkiye hava kuvvetlerine ait bir F-4 uçağı Suriye Hava Savunma birimlerince düşürüldü. Akdeniz’e gömülen uçakta iki pilot hayatını kaybetti. Uçağın düşmesi nedeniyle Türkiye'de çeşitli soruşturmalar yürütüldü ve bugün sadece bir avukat hakkında savcılık soruşturması yürütülüyor. Avukata yöneltilen suçlamalar, “devletin gizli bilgilerini ifşa etmek” ve “devletin askeri etkinliklerini tehlikeye koymak”. Suriye'nin bir Türk uçağını düşürmesinin nasıl olupta Türkiye'de bir avukatın suç soruşturmasına tabi tutulmasıyla sonuçlandığı ise oldukça ilginç ve düşündürücü bir hikaye koyuyor ortaya.
Uçak Suriye tarafından düşürüldükten sonra gerek Türkiye ve gerekse uluslararası kamuoyunda, uçağın Suriye karasularında mı yoksa uluslararası hava sahasında mı vurulduğu; bir Türk uçağının orada ne yaptığı; Türkiye'nin bu saldırı karşısında ne yapacağı gibi pek çok soru uzun süre tartışılmıştı. Olayın meydana gelmesinin ardından 1 ay geçtikten sonra Hürriyet gazetesinden Sedat Ergin Genel Kurmay başkanlığı tarafından yapılan açıklamaları bir araya getirerek uçağın hangi koşullarda vurulduğunu detaylı bir şekilde tarif etmişti. Ergin şunları yazmıştı:
