Suç örgütlerinin kendi aralarındaki hesaplaşmalar ve yakalanan isimler Türkiye’nin “mafya için cennet ülke” imajını pekiştiriyor. Yakalanan ya da aranan mafya liderleri arasında Türkiye vatandaşlığına geçmiş olanlar artık kimseyi şaşırtmıyor.
Durumun vahameti, 24 Kasım’da TBMM Plan Bütçe Komisyonu’nda Cumhuriyet Halk Partisi Milletvekili Cevdet Akay’ın “çetelerin çetelesi” diyerek gösterdiği iki metre uzunluğundaki liste ortaya koydu. Akay listenin kara para ve terörizmin finansmanıyla mücadelenin terk edildiği 2016’dan itibaren Türkiye’yi mesken tutan 26 çetenin karıştığı çatışmaları yansıttığını belirtti. Akay’a göre 1984-2001 arasında 1,7 milyar dolar olan yurtdışından gelmiş kaynağı belirsiz paranın miktarı, Adalet ve Kalkınma Partisi (AKP) döneminde 76,7 milyar dolara ulaştı.
Türkiye’nin Mali Eylem Görev Gücü (FATF) tarafından gri listeye alınmasına neden olan AKP, bugüne kadar muhalefetin kara para, mafya, yolsuzluk, rüşvet konularında verdiği tüm önergeleri reddetti.
Eldeki veriler Türkiye’nin suç otobanında nasıl güvenli bir konaklama merkezine dönüştüğünü gösteriyor. Suç örgütü liderlerinden Azerbaycanlı Rövşen Canıyev 2016’da İstanbul'da, Gürcü Gayoz Zviadadze Longinozovich 2018’de Antalya’da, Azerbaycanlı “Loto Kuli” lakaplı Nadir Salifov 2020’de Antalya'da, Sırp Jovan Vukotiç 2022’de İstanbul'da, Azerbaycanlı Elnur Gasimov 2022’de İstanbul'da, Gürcü “Rezo Tiflis” lakaplı Revaz Lordkipanidze 2023’te Trabzon’da öldürüldü. Cinayetler mafyalar arası hesaplaşmaların Türkiye’ye taşındığını teyit ediyor.
