Suriye’deki mücadelenin yıllardır bariz olan bir boyutu – İran-İsrail çekişmesi -- dünyanın dikkatini yeni yeni çekmeye başladı. Oysa İran ve İsrail için Cumhurbaşkanı Beşar Esad’a karşı isyanın başladığı mart 2011’den bu yana Suriye’de yaşanan her şeyin özünde bu mücadele yatıyor. İran açısından Esad her şeyden önce İsrail’le yaşanabilecek bir çatışmada güvenilir bir müttefik anlamına geliyor. Bu çatışma İsrail ile İran’ın en yakın ortağı Lübnan Hizbullahı arasında da olabilir, bizzat İran’ın dâhil olduğu daha geniş bir çatışmaya da dönüşebilir. Bu nedenledir ki Esad’ın konumu tehlikeye düştüğünde Tahran büyük bir tehdit algıladı ve Esad’ın iktidarda kalması için hemen devreye girdi. Bu durum Esad’a alternatif bulma fikrine İran’ın niçin tahammül edemediğini de açıklayabilir. Zira Tahran yönetimine göre İran’ın Suriye’de İsrail’e karşı bir hudut konumu elde etmesine Esat’tan başkası cesaret gösteremez.
Ancak Esad’ın tek müttefiki İran değil. Rusya da Şam rejiminin sağlam bir ortağı. Esad’ın iktidarda kalması Moskova ile Tahran arasında yıllardır süren bir mutabakat konusu, dahası Rusya’nın İran’la iş birliğine girerken taahhüt ettiği tek konu.