TAHRAN, İran — Körfez’in iki yakasında iki adam --beyaz sarığıyla İran Cumhurbaşkanı ve geleneksel Arap kefiyesiyle Suudi Kralı-- bir dönem ülkeleri arasında diyalog köprüsü olmayı başarabilmişlerdi. Suudi Arabistan Kralı Abdullah’ın ölümünden iki yıl sonra Ayetullah Ali Ekber Haşimi Rafsancani’nin de hayatını kaybetmesiyle Körfez’deki diyalog köprüsünün iki taşıyıcı sütunu çökmüş oldu. Nitekim iki ülke ilişkilerinin düzelmesi için son umut ışığı Suudi Arabistan’ın Tahran Büyükelçisi’nin nisan 2014’te Rafsancani’yi alnından öpmesiydi. Halk bu jestin Suudi-İran ilişkilerine yeniden hayat verebileceğini düşünmüştü ancak beklenen olmadı.
Merhum Rafsancani Al-Monitor’a 2015’te verdiği bir röportajda şöyle konuşmuştu: “Bölgede, Suriye, Irak, Yemen ve Bahreyn’de yaşanan son gelişmeler arada mesafe yarattı. Elbette İran hükümeti birlikte çalışmaya karar verirse bunu aşmak da zor olmayacaktır, geçmişteki kadar zor olmaz.” Rafsancani mevcut statükoyu değiştirebilecek tek kişi olarak görülse de bu sözleri o zaman bile aşırı iyimser bulunmuştu.