1979 İslam Devrimi'nden bu yana İran, Körfez bölgesindeki güvenlik düzenlemelerinden ve önemli stratejik kararlardan dışlandı. Bu durum, hiç mantıklı görünmese de Körfez İşbirliği Konseyi'ne (KİK) üye devletlerin güvenlik kaygıları ve İran'la iş birliği için gerekli uluslararası meşruiyetin olmaması, buna gerekçe gösterildi. Başkaları ise ideolojik nedenlerin arkasına saklandı. Sonuçlar doğal olarak yıkıcı oldu. İran halkı haksız yere mağdur oldu, İran ile Suudi Arabistan arasında Sünni-Şii sınırları yaratıldı. İran ise uluslararası tanınma ve güvenlik teminatı arayışını sürdürdü. Bunu en son nükleer zenginleştirme projesi aracılığıyla yapıyor.
Ancak tablo artık değişiyor. 2014 Arap Gençliği Araştırması'na göre Arap gençleri kendi ülkelerinin en büyük müttefiklerinin bölgesel komşuları olduğuna inanıyor.