Pek çok araştırma, tarihi yarım yüzyılı bulan Türkiye-Avrupa Birliği ilişkilerinin sıradan Türk vatandaşları için cazibesini kaybettiğini gösteriyor. Bu şaşırtıcı değil. Zira Avrupa'daki bazı çevreler Türkiye'nin Avrupalı olmadığı ve bu nedenle de birliğe giremeyeceği de dahil şu ya da bu gerekçeyle Türklerin içindeki AB üyeliği hevesini söndürmek için elinden geleni yaptı.
"Bisiklet" bu ilişkileri anlatmak için kullanılan yaygın bir örnektir, zira pedallar yeterince çevrildiği için ilişkilerde durma yaşanmadı. Lakin Ankara'nın 2005'te başlayan üyelik müzakereleri kaplumbağa hızıyla ilerliyor ve bu yolun sonu görünmüyor.