Çerkeslere 1864 sürgünüyle savruldukları topraklarda anadillerini unutturan tek ülke Osmanlı bakiyesi Türkiye oldu. Çerkes derneklerinde kapalı devre toplantılarda yapılan konuşmalarda “Uğruna savaştığımız Türkiye bize anadilimizi unutturdu, bizi süren Rusya ise anadilimizi yaşattı” diye yakınmalar olurdu.
Bunun ne demek olduğunu ilk Kafkasya seyahatimde anladım. Rusya Federasyonu’na bağlı Karaçay-Çerkes Cumhuriyeti’nin başkenti Çerkesk’te medya evinin her bir katında bir gazete çıkıyordu: Rusça, Adıgece, Karaçayca, Nogayca ve Abazaca. Hepsini ziyaret edip hikâyelerini dinlemiştim. Kamu binalarının levhaları beş dildeydi. Rusya Federasyonu içinde nüfusu 500 bini bulmayan bir özerk cumhuriyette hâkim dil olan Rusçanın dışında otokton halkların kullandığı diler resmen tanınıyor. Diğer özerk cumhuriyetlerde de durum aynı. Mesela Kabardey-Balkar Cumhuriyeti’nin önde gelen üç halkının konuştuğu diller Kabardeyce (Adıgece), Balkarca ve Rusça resmi dil statüsünde. Her bir halkın kendi dilinde devletin kadrolu sanatçılar istihdam ettiği tiyatrosu bile var.